Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kalp, içindekini dışına sızdırır. Eğitim; kalbe yüklediği kavramlar, yöntemler, benimsenen inanç ve yaşam biçimiyle ona yön belirler. İletişim; genellikle sözlerle ger. çekleştirilir. Kısmen davranışlar da yüze gülümseme veya kızgınlık olarak yansır. Eleştiride mimiklerin ve el-kol hareketlerinin rolü olsa da sözel etki daha fazladır. O halde, sözün etkisi ve sonuçları iyi hesap edilmelidir. “On kez düşün, bir söyle” ya da “boğaz, dokuz boğumdur” diyen, sözün tartılarak söylenmesini öğütler. Sadece kelimelerin seçilmesi değil; onların, yürekten gelerek yüze yansıyan bir üslupla yani nezaketle söylenmesi de iyi bir yöntemdir. Nezaket, tüm ilişkilerde yüze ve yüreğe bir sıcaklık aktarımıdır. Selam ve merhaba diyerek açılan kapı, hal-hatır sormayla devam eder ve eleştiri yapılacaksa, bu ısınmanın oluşması beklenir. Dost acı söyleyebilir ama acıtarak söylememelidir. Çünkü yanılma payı her zaman mümkündür. Yanlış veya çelişki olarak görülen söz, görüntü, karar, seçim, sâvunma, suskunluk ya da kızgınlık, eleştiriyi yapanın yanılgısı da olabilir. Doğrudan eleştiriye geçmeden önce, konuşma ve anlamayla başlayacak adımlar atılmalıdır. Nezaketli başlangıç, sürecin devamını sağlar. İlk andaki kesin yargı doğru çıksa bile, bu yol tercih edilmemelidir. Ön yargı, hüküm haline getirilmemelidir. Ön yargının, nezaketle ortaya konulması da yanıltıcı sonuçlar doğurabilir. Kalbiyle bakanlar, temkinli bir duruşla; bilgiyi, olabildiğince incelikle sunarlar. Temkinli duruştan maksat, kesin yargı ve ön yargıyla davranmamaktır.
·
210 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.