Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

93 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
İnsanın Dört Zindanı
Yıllar önce okuduğum da bana yeni ufuk açıları sunan ve bu unutulmuş yıllardan sonra tekrar okuyunca yeni ayrıntılar kesfetmemi sağlayan Ali şeriati'nin konferanslarda ki konuşmaları ile oluşturulan bu risale haline getirilmiş eser İnsanın Dört Zindanın esiri olduğunu ve bundan kurtulmasının mümkün olmadığını anlatmanın yanısıra kurtuluş yolunu da vermeye çalışan bir eser.. Bu dört zindan hangisidir? Belirleyicilik/zorlayıcılık ne demektir? Bende var olan, ama benim tarafından seçilmiş olmayan her durum, her irade, her istek ve her eğilim, bir belirleyiciliğin/cebrin ürünüdür. Belirlenmişlikle yapılan özgürlük savaşı, insanın tabiatta kendisi olmak için, maddi bir olgudan Tann'ya doğru gitmek için verdiği savaştır. Benim seçici özgür irademi kendi içinde baskı altında tutan, sınırlayan ve kayıt altına alan ve benim yerime seçim yapan bu dört illet zindan, şunlardan oluşmaktadır: 1. Tabiatin belirleyiciliği, 2. Tarihin belirleyiciliği, 3. Toplumun belirleyiciliği, 4. Kendi belirleyiciliği. Özgür kılıcı, yaratıcı, bilinçli insan; tabiat zindanından bilimle, tarih zindanından bilimle, toplumsal düzen zindanından sosyoloji bilimiyle kurtulur; fakat dördüncü zindandan din ile, aşk ile kurtulur.insan, Tanrı ve aşk işbirliği başka bir yaratış ve başka bir insana başlamak için el ele verirler; insanın sorumluluğu budur. Vahdet-i vücutçular da insanı feda ediyorlar. Halbuki vahdet-i vücut, tanrıcı bir idealizmdir. İslam cebriyecilerinden bir kısmının inandığı Vahdet-i vücut veya ilahi takdir, Hint felsefe sinde ve bazı tasavvuf firkalarında var olan bir cebirdir. Egzistansiyalizimci Sartre, insanın bütün tabiat varlıklarından ayrı bir yapı ve fitrata sahip bir varlık olduğunu söylemektedir? Sartre'ın, Tanrı'ya ve metafiziğe inanmadığı halde insanı bütün tabiat varlıklarından farklı bir varlık olarak kabul etmesi oldukça ilginçtir. Sartre, insanı sadece tabiat varkıklarından farklı kabul etmekle kalmıyor, ayrıca tabiat varlıklarına karşıt olarak kabul ediyor. Şöyle diyor: Bütün tabiattaki varlıkların önce mahiyetleri yaratılmış veya var olmuş, sonra varlıkları ortaya çıkmıştır. Bu, insanın durumunun tersinedir; zira insan önce varlık kazanmış, sonra mahiyet elde etmiştir. Sartre neden böyle diyor? Çünkü kendi ifadesiyle: "Tanrı'yı kaldırdığımıza göre, insanı mecburen madde alanına, doğal veya maddi tabiata yerleştirmemiz gerekmektedir." Böylece yine insanı feda etmiş oluyoruz, insan olarak var bulunmayı kurban vermiş oluyoruz. Sartre ister istemez öyle bir şey yapıyor ki bütün varlıkların mahiyetleri varlıkların dan öncedir. İnsanda ise aksine varlık, mahiyetten önce gelir. Ancak insan için durum başkadır. İnsanın önce varlığı meydana gelir. Şu an var olan beşer nedir? Hiç! Henüz belli değildir! Fakat vardır, varlığı vardır! Nasıl? Niteliği sonra belli oluyor Ne şekilde? Sonra malum oluyor. Niteliği, kendi kendini nasıl meydana getireceğine bağlıdır. Demek ki önce ne oldukları bilinen ve sonra varlıkları ortaya çıkan diğer varlıkların aksine insanın ne olduğu belli değildir; o önce varlık kazanır, ama insan öyle bir iradeye sahiptir ki kendi şekilsiz hamuruna istediği gibi boyut kazandırır, renk verir, şekil ve cinsini, yani mahiyetini kendi varlığından sonra meydana getirir. Demek oluyor ki tabiat veya Tanrı varlığımızı bize vermiştir, fakat mahiyetimizi kendimiz, kendi irademiz ile yapmalıyız; çünkü Sartre'in deyişiyle irade ve seçim yapmayı insandan alırsak insanı insandan almış oluruz. Sonra da insanın her şeyi toz duman olur. Sartre'ın korkusu da bu sebepledir -tam bir korku da vardır-: Eğer materyalizm ve Naturalizmi bugün alındığı gibi temel alır, bina edersek, ister istemez insanı taşlaşmış ve dar çerçeveler içine hapsetmiş oluruz. Kim insan gelişiminin bir sınırda durduğunu kabul ederse insan olmaya, insan olarak var bulunmaya ihanet etmiş olur.
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · Fecr Yayınları · 20174,920 okunma
·
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.