Gönderi

408 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Mucizelere inanır mısınız? Cevabınız evet ise bu kitap, sizin inancınızı sağlamlaştıracak. Cevabınız hayır ise bu kitap, sizi inançlı biri yapacak. Tüm bunları gerçekleştirecek olan şey ise; sevgi.   Dünyamızda, kilometrelerce uzaklıkta derin ve muhteşem bir doğa harikası vardır. Öyle ki dünyanın sekizinci harikası olan bu yapıya Sultan Esma Yarığı deniyor. Yarığın içerisine yüksek teknolojilerle bir platform kuruluyor ve insanlar bu muhteşem yapının içerisine seyahat edebiliyor. Bir tarafta bu güzelliklerden bahsederken, diğer yanda sayısız arama kurtarma operasyonlarına katılmış, mutlak görev bilinciyle ( bu mutlak bilinç “yaşamak ve yaşatmak”) çalışan Yüzbaşı Mert Ersoy var. YAŞA 301 kodlu yaşam cihazına sahip Mert Yüzbaşı, Afet ve Acil Durum Başkanlığı Kuzey Bölge Kurtarma Merkezi’nde görev yapıyor. Büyük kızını kanserden kaybeden Mert Yüzbaşı, bu gerçekle yüzleşmeye çalışırken, küçük kızı Asya’nın da aynı kadere sahip olduğunu öğrenir. Asya’nın iyileşmesinin tek yolu gizemli yarığa girmesi ve karanlıkta nefes almasıdır. Bunu gerçekleştirmek için kurgu adım adım ilerlerken, bir komplikasyon gerçekleşir ve bu kez Mert, hayattaki tek kızı Asya’yı kurtarmak için son bir operasyona çıkmak zorunda kalır. Bu operasyon ve sonucu, okuyucuya can kavramının önemini farklı yollardan yeniden anımsatır. MÜKEMMELDİ ! İlk sayfasından son sayfasına kadar büyük bir heyecanla, yüreğim ağzımda okudum. Hikâyedeki fantastik ögeler, karakterler, kurgu öyle başarılıydı ki, bir 400 sayfa daha keyifle okurdum. Hikâyede yer alan Profesör karakteri, görev bilincinin çok dışında bir hassasiyette ve bence hikâyenin de kilit karakterlerinden biriydi. Bir anne olarak acıyı ve metaneti Meryem’den başkası bu kadar güzel hissettiremezdi. Evladının yaşadıklarını görmesine rağmen oldun olan büyükanne Tülay ve elbette Hilal… Öznel duygularını, geçmiş acılarını kenara bırakarak, hem sevdiklerine hem de ülkeye olan bağlılığın temsiliydi. Ortada bu kadar muhteşem bir yapı varken elbette siyasi ögelerin barınmaması neredeyse imkânsız. Kitapta siyasal ögeler, içinde bulunduğumuz benzer toplumsal durum zaman zaman müthiş ironiyle anlatılmış. “Kamuoyu oluşturma” kavramının işlenişine bayıldım ve kurtarma operasyonunun gerçekleşmesinde çok önemli bir paya sahip. Operasyon detaylarını ve hisleri okurken İzmir depremini ve yaşanılanları hissettim biraz. Ve o muazzam son… Yaşamak ve yaşatmanın önemini bu kadar güzel anlatan “YAŞA” herkes tarafından okunması gereken bir kitap bence.
Yaşa
YaşaSinan Aslan · Doğan Solibri · 2021197 okunma
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.