Ümit Tesellisi
Hazreti Mevlâna, Mesnevi'sinde şöyle bir hikâye anlatır: "Bir Hak dostu, yalnız yaşayan ve gözleri görmeyen bir ihtiyarın evine birkaç günlüğüne misafir oldu. Eve girdiğinde rahlede açılı bir Kur'an-ı Kerim mushafı gördü. Ev sahibinin gözlerinin görmediğini bildiği için bu iş biraz garibine gitti. Ayıp olmasın diye sabretti de sormadı fakat merakını da içinden bir türlü atamadı.
Gelgelelim gece yarısı Kur'an'ın okunduğunu işitti. Uyuduğu yerden sıçrayarak kalktı. Şaşılacak bir manzarayla karşılaştı: Gözleri görmeyen ev sahibi, Kur'an'ı hatasız, sehivsiz okuyordu. Kapıyı açıp baktığında gördü ki ev sahibi önüne Mushaf'ı almış, üstelik eğilerek ve satırlara bakarak okuyor, parmaklarını da tilavet ettiği ayetlerin üzerinde narince gezdiriyordu. Dayanamayıp bunun nasıl bir vaziyet olduğunu sordu.
Ev sahibi ihtiyar, tilavetine ara vererek anlatmaya başladı: Bu vaziyeti, Allah'ın kudretine çok mu görüyorsun da şaşıyorsun? Ben bir zamanlar Allah'a şöyle dua edip yalvarmıştım: 'Ya Rabbi, bir kimse canına malına ne kadar düşkünse ben de Kur'an okumaya öyle düşkünüm. Hafiz da değilim... Bari onu okuyacağım zaman gözlerime bir aydınlık ver de ayetleri apaçık, duraklamadan, yanlışsız okuyabileyim!... Bu duam üzerine bana şöyle nida edildi: Ey Kur'an aşığı! Ey hiçbir zahmette, hiçbir dertte bizden ümidini kesmeyen vefalı kulum! Senin öyle bir hüsnüzannın, öyle hoş bir ümidin var ki onlar seni her an yükseltmekteler. Ne zaman Kur'an okumayı istersen, sen Mushaf'ı eline aldığın vakit, onu rahatça okuyabilmen için gözlerini, görme yeteneğini sana geri vereceğiz. Allah'a hamdolsun, bildirdiği gibi de yaptı.
Hak aşıkları, Hakk'ın kendileri için takdir buyurduğu şeyden dolayı itirazda bulunmaz çünkü Allah insandan ne alırsa ona karşılık bir ihsanda bulunmak için alır. Bağını yakarsa sana bağ dolusu üzüm verir. Yeri gelir. sana matem içinde düğün bağışlar Madem ki O beni ateşsiz de ısıtabiliyor, o hâlde sobamı söndürse de razıyım. Madem ki bana sebepler üstü lütuflarda bulunuyor, o hal de sebepler elden kaçsa da razıyım. O bana çerağ olmadan, muma gerek kalmadan aydınlık verdikten sonra, çerağım, mumum sönmüş, bundan ne diye şikâyet edeyim?" (Mesnevi, Cilt 3).
Sayfa 25Kitabı okudu
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.