Peyami Safa'nın hangi kitabını elime aldıysam bir hastanenin acil servisinden beni içeri alıp hayali bir rehber olarak olayların ortasına bırakır.
Karakterlerin iç yapısını tıbbi terimler kullanarak fevkalade bir incelikle resmeder. Daha önce böyle bir tekniği kullanan yazarla karşılaşmadım açıkçası.
Kitabın en hoşuma giden bölümü; Süleyman, Necati ve Orhan'ın ideolojik tartışmaları oldu. Uzun süredir TV' lerde birbirine aynı anda böğüren dört beş konuşmacıdan sonra böyle seviyeli bir şekilde tartışan insanları kitap ta bile görmek benim çok hoşuma gitti.
İstanbul işgali altındaki halk ve devlet kurumlarının iç yapısını çok güzel resmetmekle beraber bir "ilk sebep"in ( Kelebek Etkisi de denilebilir ) doğurduğu sonuçları aşama aşama harika bir şekilde sıraya diziyor.
Orhan karakteri son dönem günümüz insanının bilhassa gençlerin içine düştüğü buhranı ustaca ortaya koyuyor. Babasının katı ve tutucu görüşüne karşı tam zıddı bir ideolojiye saplanması ve daha sonra inandığı görüşün anlamsızlığını güzel bir serüvenle akıcı bir şekilde anlatıyor yazarımız.
Hele Necati hele Necati... Orhan'ın dostu ve akıl hocası.
Her insanın hayatında olması gereken makul, ileri görüşlü, müsamahlı, herkesi olduğu gibi kabul eden mükemmel bir kişilik. Bu romanı sadece Necati'yi tanımak için bile olsa okurdum.
Spoiler vermeden anlatmaya çalıştım.
Tavsiye ederim çok güzel bir roman...