Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İsmail Hakkı İzmirli, İslam'da özgürlüğün yerini vurguluyor, islam'ı bir "eşitlik ve özgürlük dini" olarak tanımlıyordu. Bu, Osmanlı’nın son dönemlerindeki islami modernistler arasında yaygın bir tutumdu. Batı’dan gelen liberal rüzgârlar onları özgürlüğün önemiyle yüzleştirmiş, onlar da bu yeni bakış açısıyla Kur'an'a yeniden ve farklı bir gözle bakmaya başlamışlardı. Örneğin "Herkes kendi fıtratına göre hareket eder" ayeti bireysel özgürlüğe meşruiyet kazandıran bir ayet olarak yeniden yorumlandı. "İnsan için kendi çabasından başka bir şey yoktur" ayeti, özel teşebbüs ve pazar ekonomisi için bir teşvik olarak görüldü. Kur'an'da yer alan "şûra" öğüdü parlamenter demokrasinin temeli olarak alınırken, "kötülükten sakındırma" emri sultanın güçlerini sınırlandırma şeklinde yorumlandı. Bu yorumları destekleyen Müslüman modernistlerden Doktor Hazık, İslam’da keşfettiği liberal değerlerden çok etkilenmişti. 1916’da yazdığı Din ve Hürriyet adlı kitabında, şöyle diyordu: “Nazar-ı ibretle bakınız, dinimizde ne geniş hürriyet sahaları var. İnsan bunları gördükçe sevincinden çıldırıyor.”
Sayfa 135Kitabı okudu
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.