Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Irak’a dönelim. Bağdat’ta bir yerli gazeteci ona ayakkabısını fırlatıp atmıştı ya 14 Aralık 2008’de gene Bağdat’ta pişkinlikle şunu demiş: “Şu ayakkabısını atan kişi. Neden yaptı, anlamadım gitti.” Şimdilik altı yıllık kanlı bir savaşı başlatan, yürüten ve o adamın ülkesini baştanbaşa kana boyayan, bölen, petrolüne el koyan ve Amerika’nın Orta-Batısından kendi buğdayını onlara satmak için Iraklılara ekmeklerini bile yaptırmayan sensin. Gene mi anlamadın? Oysa, başkan olduğunda, Irak’ta Sünnîlerle Şiîler olduğunu bile bilmiyordun. Des Moins’da (Towa) 7 Haziran 2002’de: “Saldırıya uğrayan ülke, komşusunu kendi ne denli sevilmek istiyorsa, o kadar severek tepki gösterebilir.” Sen de Afganistan’la Irak’ta zaten aynı şeyi yapmıştın! Washington’da 7 Mayıs 2003’de: “Savaşın tehlikeli bir yer olduğunu düşünüyorum.” Yok canım; hem de bir “yer”...Beyaz Saray’da 26 Mayıs 2005’de: “Barış için kampanya yürütenlerin kazanacağını düşünüyorum.” Senin dışında.
Sayfa 225 - İleri YayınlarıKitabı okudu
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.