İşte İnsan!Nietzsche ‘ nin kitabına bu ismi vermesi oldukça manidardır. Kendisini amansız bir hıristiyanlık düşmanı olarak tanımlar. “Ecce Homo” nun da hıristiyan dünyası için acıklı olduğu kadar anlamlı bir hikayesi vardır.
Pontius Pilatus, Roma’nın Yahudiye (Judaea) eyaletinin valisidir. Pilatus, İsa’nın çarmıha gerilmesini isteyen Kudüs halkına, İsa’yı gösterir ve şöyle söyler: ‘‘Ecce homo/İşte İnsan!’’
O dönemde Roma valilerinin her yıl bir mahkumu affetme yetkileri vardır. İsa gibi Barabbas adlı azılı bir katil ve tecavüzcü de zindanda tutulmaktadır. İsa inancından dolayı zindanda iken, Barabbas işlediği sayısız cinayet ve hırsızlık suçlarından zindandadır. Vali Pilatus, İsa ve Barabbas’ı halkın önüne çıkarır ve kimi affetmesini istediklerini sorar. Toplum tuhaf şekilde Barabbas’ı affetmesini ister. Pilatus’un bu durum içine sinmemektedir zira İsa masumdur.Pilatus bu defa önce İsa’ya akıl almaz işkenceler yapar. Onu dikenli tellerle sarılı bir şekilde, kan revan içinde halkın karşısına çıkarır. Bu şekilde halkın İsa’ya karşı acıma duygusunu uyandırmayı amaçlar. Bir cani olan Barabbas ile İsa’yı halka gösterir ve sorar : hangisini bırakayım? Halk Barabbas, diye haykırır. Ve Pilatus bu defa eliyle halkı göstererek o unutulmaz sözünü haykırır: Ecce Homo – İşte İnsan!
Nietzsche ‘ nin kitabının adına bu efsane sözü seçmesi muhteşem bir ironi örneğidir ve işte Nietzsche de budur! Onun tabiriyle “ayıklama yasası çarmıha gerilmiştir.”
Nietzsche okumalarına ilk bu kitaptan başlanabilir. Nitekim kitapta Nietzsche kişiliğini , ruhunu, ideallerini tüm çıplaklığıyla aktarır. Hiç bir şekilde filtreden geçirmez. Zerdüştü niye yazdığını, savunduklarının arka planını kendine has üslubuyla şiirsel bir anlatımla betimler. Ona göre Zerdüşt tektir; “Tüm büyük kişilerin düşünce gücünü, iyiliğini bir araya getirseniz gene de Zerdüşt'ün bir tek konuşmasını çıkaramazsınız.”
Kadınlara bakışı ise sonuna kadar eleştiriyi hakediyor. Ona göre kadınlardan çocuk edinilmelidir . Kadınlar çocuksuz yapamaz. Kadınları sadece doğurgan olma özelliğiyle görür. Günümüz tabiriyle “ kuluçka makinesi” olarak.
Nietzsche bilinmezlerle dolu olduğu için kendi içinden çıktığı toplum olan Alman milletini neden bu kadar aşağıladığını ise çok sorgulamadım . Lakin kaderin cilvesi mi denir , ne denir bu duruma; ki ürettiği “ üst insan” teorisi bizzat kız kardeşi tarafından dönüştürülecek, üzerine çalışılacak ve Hitlerin Nazi propagandasının ideolojik temeli olacaktır. Bu propaganda da sonuçlarını Nietzsche’ nin çok sevdiği Polonyalı’lar ve Yahudiler üzerinde denenerek gösterecektir . Tarihin ve kaderin çok garip bir cilvesidir bu. Üstelik kız kardeşi “ari ırk” projesine öncülük edecektir. Nietzsche ‘ nin de sıkça tekrarladığı gibi kendisi son derece yalnızdır !
Nietzsche ‘ nin her şeyi sorgulatan bir tarafı var. İlk bu kitaptan başlanmalı. “ işte insan” denmeli ve insan önce kendini tanımalı!
Kusursuz Nihilist listeme aldım👍