Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Karga Yüzlüler
Köprünün soğuk taş korkuluklarında ve çevreye morumsu pis bir koku yayan kanal boyunca uzanan buzdan demir parmaklıklarda tünüyorlar. Bodrum merdivenlerinin aşınmış basamaklarında tünüyorlar. Yol kenarlarında, yaldızlı kağıtların ve güz yapraklarının yanı başında ve parkın günahkar sıralarında. Evlerin kapısız duvarlarına yaslanmış, sırtlarını çapraz vermişler, uzakların özlemiyle dolu duvarlarda ve rıhtımın dalgakıranlarında tünüyorlar. Yitik, karga yüzlü, aşırı üzüntüden gri siyah, bağırmaktan kısık sesli, tünüyorlar. Tünüyorlar, tüm terkedilmişlikler, cansız, yerlerinden oynamış, karmakarışık tüyler gibi sarkıyor üzerlerinden. Sevdiklerince terkedilmişlikler, talihlerince terkedilmişlikler. Evlerin gölgesinin sisli alacakaranlığında, kapılardan ürkerek, katran karası ve kaldırım yorgunu tünüyorlar. Ayaklarında ince pençeli ayakkabılar, dünya öğle sonrasının erken inmiş pusunda gri tozlu, gecikmiş, önemsiz hayaller içinde, tünüyorlar. Dipsiz uçurumlarda, açlıktan ve sıla özleminden uykulu sallantılar içinde tünüyorlar. Karga yüzlüler (başka nasıl olur?) tünüyorlar, tünüyor, tünüyor ve tünüyorlar. Kim? Kargalar mı? Kargalar da belki. Ama insanlar en çok, insanlar. Güneş, saat altıda büyük kentin is ve dumandan oluşmuş bulutlarını kızıl sarıya boyar. Ve evler, akşamüzerinin ılıman aydınlığında kadifemsi mavi ve yumuşak kenarlıdır. Ama karga yüzlüler çaresizlikten ve kaçıp kurtulamadıkları insanlıklarından ciltleri beyaz ve üşümekten solmuş, yamalı bohça ceketleri içinde büzülmüş tünüyorlar.
Sayfa 29 - Kargalar Akşam Yuvalarına UçarKitabı okuyor
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.