Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1925 yılının 13 Şubat’ında Doğu’da Şeyh Sait ayaklanması patladı. Bundan 12 gün sonra Başvekil Fethi Bey, ana muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’ne Şükrü Kaya Bey’i yollayarak partiyi kapatmalarını, yoksa kan döküleceğini bildirdiyse de, 6 gün sonra yerini İsmet Paşa’ya bırakarak çekilmek zorunda kaldı. Hemen “TAKRİR-İ SÜKÛN” adlı bir kanun çıkarılıp gazetelerin kapatılmasına girişildi. Biri başkaldırma mıntıkasında olmak üzere iki İstiklal Mahkemesi kuruldu. Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’nin İstanbul şubeleri basıldı. Şeyh Sait İsyanı 62 gün sürerek 15 Nisan 1925’te bastırılmıştı. Bundan bir buçuk ay sonra, muhalif partinin basılan şubelerinin kapatılmasına Ankara İstiklal Mahkemesi karar verdi, bu karar Vekiller Heyeti’nce onaylandı. Büyük gazetelerin başyazarları bu arada Elaziz’deki İstiklal Mahkemesi’ne gönderilmiş, gazeteleri geçici olarak kapatılmıştı. Ötekiler vartayı bu kadarla atlattılar ama Hüseyin Cahit beş yıl sürgün cezasına çarptırılıp Çorum’a gönderildi. Daha sonra, iktidar gazetelerinin “BÜYÜK İNKILAPLAR” adını taktıkları değişmeler sökün etti. Kastamonu’ya giden Gazi Paşa, “Buna şapka derler,” diyerek kafasına hasır şapkayı geçirdi. Yedi gün sonra “Memurlar şapka giyecek” emri çıktı. Bir ay sonra İstanbul’un ikinci seçmenleri, o zamana kadar “Vatan kurtaran aslan” olarak tanıtılan Kâzım Karabekir, Rafet Paşalarla eski başbakanlardan Hamidiye kahramanı Rauf ve eski bakanlardan Adnan Beylerin mebusluktan çekilmelerini isteyen bir bildiri yayınladılar.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.