Fakat sonuna doğru bu çılgınlık, tıpkı ellerinde parmaklarını yaka yaka tutmamaya çalıştıkları mum dipleri gibi sönüverdi . Ne olmuştu ? Yoksa kendisini bu kadar sevindiren ve eğlendiren şeylerden yarın sabaha veya daha uzak bir zamana hiç bir şey kalmayacağını ; parmaklarının kurduğu hulyanın, bütün hulyalarımız gibi, zamanla küçük, manasız ve kırık şeyler olacağını bu küçük, bu tecrübesiz ruh birdenbire anlamamış mıydı ?