ardındaki yıllarda yakınında olmuş insanların kulağına fısıldadıklarını duydun. hayır, yalnızca yakın olduğun insanların değil, hayatına girmiş bütün figürlerin, bütün insan figürlerinin… şöyle bir tanıyıp geçtiğin, uzak kalmış olduğun insanların bile sana fısıldadıkları bir şeyler vardı. evet, hepsi bir şeyler seslendi sana. hepsi yalnızlığını güçlendirdiler ve içeriye içeriye ittiler öznelliğini. bütün bu kendi kendine konuşmaların acı sonucu: hayır, hayır, gerçekten söylenmiş şeyleri bütün tonlamalarıyla duyuyordun: "boşuna yaşanmış bir geçmiştir bu; daha doğrusu derine inmemiş, gerçeğin üzerinden kaymış bir şey."