Huzursuzluğun Kitabı ile aşık oldum. Bu kitapla birlikte de neden aşık olduğumu bir kez daha anladım.
Her cümlesiyle sizi mest eden, düşündüren, bu hayatta kayda değer neler yaptığınızı sorgulatan bir yazar düşünün. Yalnızlığını, melankolisini cümleleriyle o kadar güzel yansıtıyor ve sizi etkiliyor ki yazdıklarını tekrar tekrar okumak ve o duyguları tekrar tekrar yaşamak için can atıyorsunuz. Ben de buradaki şiirleri defalarca okumaktan vazgeçemeyeceğim sanırım, özellikle de "Denize Övgü"yü…
Denize Övgü
…
Ah, gidebilmek, nasıl olursa, nereye olursa!
Gidebilmek o açık denizlere, dalgalar, tehlikeler içinden,
Yol almak açıklara, başka yerlere, Soyut Uzaklığa,
Belirsizlik içinde, gizemli gecelerin karanlığında. Rüzgara, kasırgaya kapılmış bir toz zerresi gibi... sürüklenircesine!
Gitmek, gitmek, hiç durmadan gitmek!
Kanatlanmak için tutuşuyor olanca kanım!
lleri atılmak istiyor bütün bedenim!
Sellere kapılmış gibi bütün imgelemim
Çırpınıyor, kükrüyor, kabıma sığamıyorum!...
Köpük köpük oluyor kızışan isteklerim
Ve kayalarda patlayan bir dalga gibi tenim!
…
Yola çıkmak istiyorum sizinle, sizinle yola çıkmak!
Hepinizle birlikte,
Gittiğiniz her yere!
Yüz yüze gelmek istiyorum karşılaştığınız tehlikelerle,
Yüzümde hissetmek yüzlerinizi buruşturan rüzgârı,
Dudaklarınızı öpen deniz tuzunu ufalamak,
El vermek çabanıza, fırtınalarınızı paylaşmak,
Sonunda sizin gibi o olağanüstü limanlara ulaşmak!
Sizinle birlikte uygarlıktan kaçmak!
Sizinle yitirmek her türlü ahlak kaygısını!
İnsanlığımın artık değiştiğini hissetmek!
Güney denizlerinde sizinle yeni vahşetler,
Yeni yürek sarsıntıları ve yanardağ ruhumdan
Yeni ateşler içmek! Sizinle yola çıkmak
Ve geride bırakmak -Ah, haydi, düşün önüme!-
Uygar giysilerimi, kibar davranışlarımı,
Doğuştan içimde olan o zindan korkusunu,
O sakin hayatımı,
O elden günden uzak, durağan, düzenli hayatımı!