Bu dünyada sıkıntısızlık, zahmetsizlik, çilesizlik yoktur. Ama o çileleri, mihnetleri aslında takdîre bağlarsak, bir çeşni gibi görürsek bize tat katar.
Dünya dertler meskenidir. Sıkıntı, me- şakkat, zorluklar, yıkımlar, belâlar dünyanın kârı. Çünkü "dünya" kelimesi bile "denî" kelimesiyle aynı kökten gelir. "Aşağı, alçak" demektir.
Dertler çoğaldıkça gönüldeki yangın da büyür. Dertler belâ gibi görülürse hayat çekilmez olur.
Ama derdi de dermânı da verenin Mevlâ olduğu bilinirse, o yangın yeri Hazreti İbrâhim'in içine atıldığı ateşin gül bahçesine döndüğü gibi gülistan olur.