"Sürgün insanı, yitmiş insandır, sürgün insanı, kendisine ait dünyayı yitirmiş insandır. Sürgün insanın, sürgün ülkesindeki ilk ruh hali de, bulmaktır; kendini bulmak, kendisine ait olabilecek bir dünya bulmak, kendisini yenileyerek, Zümrüdüanka (ya da Asurluların deyimiyle Feniks) kuşu gibi, kendisini yeniden yaratmak..."