"Bağcıyı çağırdık. Ta bağın öbür ucuna, armut ağacının altına derin bir çukur kazdırttık. Nazlı'yı kolonyalı temiz bezlere sardık. Biz, evdekiler hep toplandık, birkaç da köylü komşu kadın geldi, cesedi götürdük, gömdük. Üzerine iri bir taş koyduk. Sanki aileden biri ölmüş gibi ağlaştık. Benim de memleketteki ölmüşlerim, gelmişlerim, geçmişlerim, anam, babam, kardeşlerim hep aklıma geldi. Bu akşam pazartesi gecesi, bütün Müslümanların ruhlarına okudum, gönderdim. Rabbim kabul eyleye..."