Bazı yaratılışçılar, evrimsel biyolojiyi -aslında genel olarak bilimi- "doğalcılık" adını verdikleri felsefi bir görüşü benimsediklerinden dolayı eleştirmişlerdir (örneğin bkz. johnson 1 997). Bu iddiaya göre bilim insanları, doğanın kendi kendine yeten kapalı bir sistem olduğu -yani doğal görüngülerin açıklanmasında Tanrı gibi doğaüstü varlıklara başvurulmasına gerek olmadığı- ön yargısını taşımaktadırlar. Onlara göre bu, kanıtlarla ya da akıl yürütmelerle desteklenen bir önermeden çok bir felsefi dünya görüşüdür. Buna yanıtım şudur: Bilim, dün yanın nasıl olduğuna ilişkin herhangi bir görüşü değil, bir yöntembilimi benimsemiştir. Bilimsel iddialar test edilebilir olmalıdır; eğer doğaüstü varlıklara ilişkin iddialar da test edilebiliyorsa onları da bilimsel sayarız.
Fakat eğer bunlar test edilemiyorsa o zaman bilim insanları bunları dikkate almamalıdır. Bunun nedeni söz konusu iddiaların yanlış olması değil, onların bilimsel olarak değerlendirilememesidir.