Tarihi roman için isim sayacak olsam Demet Altınyeleklioğlu benim listemde ilk sıralarda olur. Uzun zamandır okuyucusu olduğum Yeleklioğlu gerek konu ve kurguları gerek karakter seçimi ve onları işleyişi ile beraber daha ilk sayfadan harika bir okuma yapacağımızı gösteren üslubu ile türün en güzel örneklerini edebiyatımıza kazandırıyor. Tarihi romanlarda kendi adıma çok fazla kronolojik bilgiye boğulmayı sevmem ama kurgunun içinde gerçekleği de ararım ve Yeleklioğlu bu açıdan bir okur olarak beni fazlasıyla doyuruyor. Roma Kulübü'nde de mekan ve tarihleri her biri kısa kısa ama dolu dolu bölümlerin başlığı olarak görüyoruz. Bölümlerin kısa tutulması birkaç bölüm önceki olayın birkaç bölüm sonra çözülmesi ile akıcılığı sağlayıp bizi sıkmadan hacimli bir kitabı bir çırpıda okuyabilmemizi sağlıyor. Roma Kulübü'nde kahramanımız bir mektupla İtalya'dan İstanbul'a gelen Allecra Agruso. Allecra kendisiyle beraber bizi işgal altındaki İstanbul'da, bir yandan kadın olmanın bütün zorluklarını sırtlanırken diğer taraftan ajanlık yaparak, kocası ile ilgili sorular kafasını kurcalarken yasak bir aşkın da sancısını çekerek, kısa sürede edindiği dostlarına sarılıp bazen de en yakınlarına kırılarak, sürekli ailesine ve memleketine hasreti için dua ederek, kâh Atatürk ile sohbet ederek kâh işgalci askerlere had bildirerek 738 sayfalık bir maceraya sürüklüyor. Bir döneme şahitlik eden Roma Kulübü, henüz hiç okumadıysanız Demet Altınyeleklioğlu ile tanışmak iyi bir başlangıç olabilir.

Roma KulübüDemet Altınyeleklioğlu · Artemis Yayınları · 201691 okunma

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nilay Bengisu Dere