Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Halit Ayarcı vaziyeti tam görmüştü. Yalnız bir yerde aldanıyordu. Cemal Bey'in bulunduğu yerde ben talihime nasıl güvenebilirdim? Zaten talihimin öbür yüzü değil miydi? Yıllardır, Halit Ayarcı'ya tesadüfüme kadar hep onun darbesinin beni attığı çukurda kalmıştım. Şimdi biraz nefes almağa başladığım bir anda tekrar karşıma çıkıyordu. İnsan ruhu ne gariptir, bütün bunları düşünürken bu adamın karısının yanı başımda bütün vücuduyla omuzuma asılmış kulaklarımı ısırdığını, benden okşama ve sevgi beklediğini düşünmüyordum. Vâkıa Selma ile ayrılmasında hiçbir dahlim olmamıştı. Bununla beraber işin içinde yine hoşuna gitmemesi icap eden bir taraf vardı. Halit Ayarcı kapar kapamaz telefon tekrar çaldı. Bu sefer Cemal Bey'di. Her zamanki sesiyle kibar, mağrur, tek başına bütün bir kutbu yeniden donduracak soğuk sesiyle, tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi. – Hayri Bey, diyordu, lütfen eğer boş bir vaktiniz olursa gazetelere bir göz gezdirin. Sizi memnun edecek bir havadis göreceksiniz! – Hacet yok Cemal Bey, hacet yok... diye cevap verdim. Çok eski bir dostum bu sabah gelirken getirdi! Ve telefonu kapadım. Cemal Bey, Selma'yı boşamasına rağmen benden kıskanıyordu. Cemal Bey yerimizi öğrenmişti. Cemal Bey bizi takip ediyordu. Cemal Bey için biz mesele idik. Birdenbire bütün kâinatim Cemal Bey olmuştu. Selma bir kaşını kaldırmış düşünüyordu. – Bunu hiç anlamıyorum!.. diyordu, hem hiç... Bilmiyorsun, bilemezsin, beni ne kadar sevmezdi. Ve nasıl küçük, biçare görürdü. Adım evde yapma çiçekti. Beni göğsümde, mantomda yapma bir çiçek olmadan sokağa çıkarmazdı. "Sen de taşı, derdi. hep! Sen de taşı! Çünkü ben seni yanımda öyle taşıyorum!" Ve birisi çiçeğimi överse sevincinden bayılırdı. Ah o sinsi sinsi bakıp gülüşü... Söylemeğe hacet yok ki Selma benim sadece sevgilim değildi. O biraz da mazim dediğim korkunç şeyden aldığım öçtü. Onun sayesinde arkamda bıraktığım günlere, "haydi siz de..." diyebiliyordum. "Hacalet... İşte önünde küçüldüğüm tek insan kollarımın arasında. Onun dışında ne vardı sanki?" Eski efendimin beni kıskanmasında hoşuma giden, saadetimi bir kat daha arttıran tuhaf bir şey bir nevi gıcıklayıcı bir zevk de vardı. Benim bu kadında kendimi müdafaa etmem lazımdı.
Sayfa 309 - DERGÂH YAYINLARI / ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SABAHA DOĞRUKitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.