"Kullandığımız çekirdek dilin ekmek kırıntılarının etrafımızı nasıl sardığını fark etmeyiz. Bunlar sesli söylediğimiz sözcüklerde ve sessizlikte söylenen cümlelerde yaşarlar. Tıpkı bir saatin alarmı gibi aklımızdan devamlı geçen sözcüklerde yaşarlar ancak bunların bizi nereye götürdüğünü görmek yerine bu sözcüklerin, içimizde yarattığı trans hâli tarafından paralize olmuş duruma gelebiliriz."
Sayfa 70