Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ne zaman canını yakacağına ancak sen kendin karar verirsin.
*Kendimi işgale uğramış gibi hissediyorum, sorun bu, üstelik de rasgele biri tarafından değil. Norveçli romancı Per Petterson okuduğum ilk eser.. Kitabın başlığı At Çalmaya Gidiyoruz Bu başlık kitapta iki yerde geçiyor. İlk olarak Trond ile arkadaşı Jon eğlence olsun diye komşu çiftlikteki atlara izinsiz binmek için kullandıkları espirili bir ad.. Diğeri romanın anlatıcısı Trond un babası ile onu arkadaşı Franz arasında Alman direnişe karşı aralarındaki parola.. Her ikisinde anlamlı olmakla beraber benim için o iki çocuğun At çalmaya gittiklerinde yaşadıkları romanın en dokunaklı bölümü idi. Trond eşini kaybettikten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadığında, şehirde eskisi gibi normal yaşantısına devam edemediğinden köpeği ile Norveç dağlarında geçmişini unutmak için inzivaya çekilir. Bir gece köpek sesi ile uyanır. Ne olduğunu anlamak için dışarı çıkar. Merhaba dediği kişi sıradan bir kişi değildir. Trond bu karşılaşma ile kendisini işgale uğramış hisseder. Trond, inzivaya çekildiği Norveç dağ köyündeki günlük yaşantısına gece karşılaşmasından sonra on beş yaşında iken ikinci Dünya Savaşı sonrasında yazı geçirmek üzere babası ile gittiği Norveç- İsveç sınırındaki anıları eşlik eder. Bu anılar hayatı boyunca silinmeyecek izler bırakmıştır bellediğinde.. Çok sevdiği ve o yaz bir daha görememek üzere kaybettiği babasından bir cümle kalmıştır belleğinde.. “ .. ne zaman acıtacağına sen kendin karar verirsin” syf 31 Almış yedi yaşındaki Trond un belleğinden hiç silinmeyen, on beş yaşındayken deneyimlediği, o zaman için anlamlandıramadığı, yaşadığı travmayı hiçbir zaman üzerinden atamadığını duyumsuyor, anılarının çözümlenişini okuyoruz. Harika bir kitaptı. Anlatım, sakin, dingin.. muhteşem bir yaz ve muhteşem bir kış görselleri eşliğinde.. Sene sonu için beni çok mutlu eden okuma oldu. Şöyle bitirmek istiyorum.. *İnsanlar onlara bir şeyler anlatmanızdan hoşlanıyorlar, müte­vazı ve güven veren bir ses tonuyla yeterince şey anlatırsanız sizi tanıdıklarını sanıyorlar, ama aslında tanımıyorlar, sizin hakkınız­ da bir şeyler öğreniyorlar sadece, çünkü öğrendikleri şeyler olgu­lar, duygular değil; herhangi bir şey hakkında ne düşündüğünüzü, başınıza gelenlerin ve verdiğiniz kararların sizi nasıl siz yaptığını bilmiyorlar. *Yazgıyla kan kardeş oldum ben, başıma ne gelirse gelsin ku­caklamaya hazırım! *.. uzun bir süre yalnız yaşayınca insan .. .. böyle mi oluyor, bir düşüncenin ortasında birden konuşmaya mı başlıyor, konuş­makla konuşmamak arasındaki ayrım siliniyor mu, içimizde kendimizle sürdürdüğümüz hiç bitmeyen sohbet hala görüşmeyi sür­dürdüğümüz insanlarla yaptığımız konuşmaların içine mi sızıyor, insan çok uzun süre tek başına yaşayınca birini ötekinden ayıran sınır bulanıklaşıyor mu, bu sının geçtiğini fark etmez duruma mı geliyor, .. *Canımızın ne zaman acıyacağına gerçekten kendimiz karar veririz. İyi okumalar dileklerimle..
At Çalmaya Gidiyoruz
At Çalmaya GidiyoruzPer Petterson · Metis Yayınevi · 20211,106 okunma
·
477 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.