sensandığımşey Herkese merhabalar... Sizlere çok ama çok severek okuduğum bir kitap ile geldim. Klasik hikayeler dışında merak uyandıran ilgi ile okunan bir kitap oldu benim için... Klişelerin dışında bir şey okumakta tabi ki iyi geldi. Bir o kadar daha olsa heyecan ile okurdum dedim. Bena ailesi ile Madrid'den İstanbul'a gelmiş ve burada hayallerini gerçekleştirmiş otuzuna yaklaşan genç bir kadındır. Aile dostlarının kızları Eda ve bir başka aile dostu Pamir ile kafe açmışlar ve bu tempo içerisinde yoğundur. Ama gece olunca onu bırakmayan rüyalar korkunç denecek derece de olmasa da kabusu olur. Bena her şey yolunda sanırken aslında hayatında olan boşluğun da farkında değildir. Hayat bir şekilde akar... Kafe için ise büyütme kararı alırlar. Kafenin yeniden faaliyete geçeceği gün bir açılış gecesi yapılır ve o gece gözleri bir çift göze takılı kalır. O gözler bir kez görme ile Bena'nın aklını, ruhunu en önemlisi de kalbini karmakarışık yapar. Ertesi gün kafesine tekrar gidince aynı yerde aynı gözleri görünce ise dengesi şaşar. Aileler Pamir ve Bena'yı birbirine yapıştırıp yakınlaştırmaya uğraşırlar. Ama Bena için bu sadece bir çabadan ibarettir. O gözler onu çoktan esir almıştır. Pamir'in de arkadaşları arasında oturan bu yabancı ile göz göze gelmesi kaçınılmaz olur. Tanışma zamanı gelince ise artık onun bir adı vardır Uras... O eller bir kez buluştuktan ve tanıştıktan sonra ise olacaklara ve yaşayacaklarına hazır olmaları gerekir. Her ikisini de güçlü duygular ile sarmalayan bu hisler onlara neler yaşatacak zaman gösterecek... Diğer yandan Bena gördüğü rüyalar için bir yardım almaya karar verir. Hayatına dahil olan ve ona yardım eden Ege ile bir şeyleri yoluna koymaya ve anlamlandırmaya başlar. İşte onun için asıl hikaye buradan sonra başlar. Çünkü onun hikayesi bir peri masalı misali değildir... Keskinlikle tavsiye ederim...

Sen Sandığım ŞeyZeynep Özlem Çakman · Müptela Yayınları · 089 okunma

·

62 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selda Baygu