Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

429 syf.
·
Puan vermedi
*Kitapla ilgili bilgi içerir. Şeyh Bedreddin 1359 yılı ile 1418 yılları arasında yaşamış olup mutasavvıf, hukukçu, filozof, bilim adamı ve ihtilalci gibi çok yönlü bir kişiliğe sahip tarihimizde yer alan önemli isimlerinden biridir. Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin Edirne civarında olan Simavna’da doğmuştur. Şeyh Bedreddin İslam diniyle ilgili ilk bilgileri aile içinde aldıktan sonra, Bursa, Konya, Kudüs, Kahire, Tebriz gibi zamanın bilim merkezi olan yerlerde ün yapmış alimlerden ders alır. Matematikçi ve gökbilimci olan Mevlana Feyzullah’ın yanında yıldız bilimleri ve hesaplamalar konusunda birçok başarı elde eder ve Mevlana Feyzullah’ın ölümünden sonra Kudüs’te ünlü hadis ve fıkıh bilgini İbni Hacerül Eskalani’den öğrenci olur. Sonrasında Bedreddin o dönemin ünlü bilim ve inancın merkezi Kahire’de 15 yıl kalır. Bu süre içerisinde buradaki tüm eğitim olanaklarından faydalanır. Sultan Berkuk’un oğlunun yanı sıra birçok genç onun öğrencisi olur. Sultan Berkuk’un sarayında aralarında İbni Haldun, Celaleddin Hızır, Hüseyin Ahlati gibi ulema sınıfının ünlü isimlerinin bulunduğu toplantıdaki tartışmalara katılır. Bedrettin Ahlati’yle yaptığı konuşmadan sonra onun müritleri arasına katılarak tekkede çile adı verilen çeşitli aşamalardan oluşan bedensel ve ruhsal acılardan geçer. Ahlati onu Tebriz’e gönderir, burada Timur’un ordusu geçerken Yıldırım Beyazıt’a ihanet ederek Timur’a katılan askerlere söylediği kızgınlık sözleri üzerine askerler onu yakalar. Timur’un tutsağı olur, ancak huzurunda dinle ilgili konulardaki soruları cesurca yanıtlaması sonucunda Timur onun sarayında tutarak adalet, din gibi konularda görüşlerinden faydalanmak ister. Ancak Bedrettin oradan ayrılır. Musa Çelebi’nin döneminde kazaskerlik yapmıştır, yolsuzluk yapan kadıları görevine son vererek güvenilir kişileri kadı tayin ederek adil kararlar verilmesini sağlamıştır. Musa Çelebi’nin kardeşi Çelebi Mehmet tarafından öldürülmesinden sonra da İznik’te tutulmuştur. Tutukluluğu sırasında Bedreddin inandığı davası uğruna harekete geçme çabası içinde olmuştur. Çelebi Mehmet gün geçtikçe daha çok insanın katılarak güçlenen bu hareketi önlemek için Osmanlı ordusunu Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’in adamlarının üzerine gönderip onları bozguna uğratır. Börklüce ile yapılan savaşta sekiz bin yandaşını öldürür. Börklüce Mustafa ve Kemal Torlak da esir edilip işkenceyle öldürülür. Bedreddin de aralarına sızan sultanın adamlarının yardımıyla yakalanır. İslam dünyasının ünlü din bilginleri arasında yer alan Bedreddin’i yargılamak ölüm fetvasını vermek kolay değildir. Şeyh Bedreddin oradaki tüm ulemadan üstündür ancak İranlı bilgin Mevlana Haydar’ın fetvasıyla Edirne’nin Serez çarşısında asılır. Kitapta tüm olaylar en ince ayrıntısına kadar, akıcı bir dille, ustaca betimlenerek anlatılmış. Kitapta ayrıca bu davada büyük rol oynayan Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’le ilgili bölümlerde Şeyh Bedreddin’in yanında yer almasına neden olan olaylar var. Börklüce Mustafa ve toplumun her kesiminden olan arkadaşları savaşarak beylerin elinden aldıkları topraklar üzerinde adalet, eşitlik üzerine yeni düzenlerini kurarken karşılaştıkları sorunların çözümünde inandıkları davaya uygun kararlar almaya çalışırlar. Kadınlar da oluşum içerisinde yer alır. Yapılan kurullarda kadınların erkeklerle birlikte yan yana yer alması gerektiği üzerinde durulur ki bunlar 600 küsur yıl önce konuşulanlar. Şeyh Bedreddin’in çocukluğundan itibaren tanık olduğu yoksul köylülerin yaşantıları ve çektikleri acılardan onları kurtarmak istemiştir. Sultanların, beylerin zulmüne son vermek için mücadeleyi başlatmış, farklı dillerden, milletlerden, dinlerden onun hakikatina inanan binlerce kişi ona katılmıştır. Amaçları yoksul halkın topraklardan eşit olarak faydalanması, ortak mülkiyete sahip olmasıydı. Halkın sultanlar, beyler, zenginler tarafından ezilmemesi, köle olmaması insanca yaşam hakkına sahip olmasını istemeleriydi. Kurmak istediği sosyal düzen, mülkiyet eşitliği, insanların eşit olması, adaletle ilgili düşünceleri varolmaya devam eden sömürüyle mücadeleye esin kaynağı olmaya devam etmektedir. Şeyh Bedreddin ve arkadaşları bu dünyada cenneti kurmak için ayaklanmışlar, bu kerresinde mağlup olsalar da hakikati anlayanların yüreklerinde yaşamaktadırlar. "Beni kara toprakta değil, hakikati anlamış olan insanların yüreklerinde arayın. " Nazım Hikmet’in Şeyh Bedrettin Destanı, Şeyh Bedreddin’in ülkemizde tanınmasını sağlamıştır. ……………………… Hep bir ağızdan türkü söyleyip Hep beraber sulardan çekmek için Demiri oya gibi işleyip hep beraber Hep beraber sürebilmek toprağı Ballı incirleri hep beraber yiyebilmek Yarin yanağından gayri her şeyde Her yerde hep beraber diyebilmek için Onbinler verdi sekiz binini…. ……………………… Bedreddin gülümsedi. Aydınlandı içi gözlerinin, dedi: — Mademki bu kerre mağlubuz netsek, neylesek zaid. Gayrı uzatman sözü. Mademki fetva bize aid verin ki basak bağrına mührümüzü.. youtube.com/watch?v=-3eCrAI... youtube.com/watch?v=ijnghN3...
Ben de Halimce Bedreddinem
Ben de Halimce BedreddinemRadi Fiş · Evrensel Basım Yayın · 2016425 okunma
··
1.016 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.