Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

323 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Arenadan İSYAN'a SPARTAKÜS
Besbelli sevginin en güzeli,zincirleri kırmaktır yeryüzünde. Hiç unutabilir misin Spartaküs, yüzünü Afrika’lı zencinin ? Gözlerini unutabilir misin ? Ancak bu denli sevebilir insan; kılıç-kan ve Romalılar arasında bile... Gönlü böylesine sevgiyle taşan bu adam seni öldürmemek için kendi öldü. Ölüm güzeldir böyle yaşamaktan...
Kemal Burkay
Kemal Burkay
Spartaküs ile ilgili yazılan birkaç kitaptan bir tanesidir... yazarın kendinisini hiç sevmiyor olsamda. tarihsel süreçlerin kolayca çarpıtılamayacağını bildiğimden okudum mecbur.... adamı sevmiyor oluşumun nedeni tamamen ideolojiktir yani kişisel bir husumetimiz bulunmuyor Spartaküs her ne kadar tarihte bilinen ilk köle isyanın önderi olarak tanınıyor olsada bu doğru değildir.... aslında ilk köle isyanının önderi bizim Anadolu topraklarından hemşehrimiz Bergamalı Aristonikos'tur... Aristonikos için güneş ülkesi ideolojisinin babası da diyebiliriz.... Güneş ülkesi düşüncesi başka medeniyetlerde başka isimlerle birçok defa hayat bulmuştur. Bizim ülkemizde de köleliğe başkaldırısı ile her dönemde ezilenlerin, tüm haklı başkaldırıların sembolü olan Spartaküs, proletaryanın haklı başkaldırısı içinde bayrak olma niteliğini korumuştur… Spartaküs’ün ve diğer kölelerin özlemini duydukları kaybedilmiş cennet, insanlığın o güzel ve özgür çocukluk yılları, elbette ileride, zamanı olgunlaşınca, tüm sınıf, cins ve soy farklarının yokolduğu bir dünyada en ileri teknolojilerin üzerine basarak ve en üst düzeyde gerçekleşecektir… Kaçak bir köle oldu. Bir mutfak bıçağıyla silahlanıp kaçtı ve Vezüv Yanardağı’nın eteklerinde daha sonra gitgide büyüyerek bir orduya dönüşecek olan kaçaklar birliğini kurdu. İsa’dan yetmiş iki yıl önce bir sabah vakti Roma titredi. Romalılar Spartaküs’ün adamlarının şehri gözlediğini gördüler. Şehrin dışındaki tepelerin zirvelerinden mızraklarını sallayarak tehditler yağdırıyorlardı. Köleler oradan tüm dünyaya hükmeden şehrin tapınaklarını ve saraylarını seyrediyorlardı: isimlerini, hatıralarını çalan ve onları kamçılanan, hediye olarak verilen ya da satılan nesnelere dönüştüren şehir hemen şuracıkta, ellerinin ucunda, gözlerinin önünde duruyordu. Saldırı olmadı. Spartaküs ve adamları gerçekten oraya, o kadar yakına kadar geldiler mi, yoksa Romalılar korkudan hayal mi gördüler, bu asla öğrenilemedi. Zira o günlerde köleler lejyonlara aşağılayıcı darbeler indiriyorlardı. İmparatorluğun bütün huzurunu kaçıran bu gerilla savaşı iki yıl sürdü. En sonunda isyancılar Lucania Dağları’nda çembere alındılar ve Jül Sezar adındaki genç bir subay tarafından toplanan askerler tarafından yok edildiler. Spartaküs yenildiğini anlayınca başını atının başına dayadı; alnı bütün savaşlarda kendisine eşlik eden yoldaşının alnının üzerinde, uzun bıçağını çıkarıp onun bedenine daldırdı ve kalbini ikiye böldü.
Eduardo Galeano
Eduardo Galeano
Sonsöz yerine; “Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın,”
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Sonuç olarak; “Nereden Geldiğini Unutma Ki, Nereye Gideceğini Şaşırmayasın!”
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Spartaküs'ü merak edenler için okunabilecek bir kitap diyerek bitiriyorum....
Spartaküs
SpartaküsArthur Koestler · Toplum Yayınları · 1970100 okunma
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.