Gönderi

200 syf.
7/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Yazarın okuduğum ilk eseri idi ama bu alanda fazlaca kitap okuduğum için ve çocuk gelişimi-eğitimi üzerine de 3 yıl okuduğum için bilgi birikiminden dolayı yavan ve yetersiz kaldı biraz. Mesleğim her ne kadar matematik öğretmenliği olsa da; liseyi çocuk gelişimi ve eğitimi olarak olarak tamamladım. O dönemde bile çocuklara yaklaşım konusunda aldığım eğitimi yetersiz bulup onları daha iyi anlamak adına sürekli araştırır karşıma bir çocuk alır diyologa geçer geri dönüşümleri izlemeye çalışırdım. Aldığım geri dönüşüm de okuduklarım ben de ne denli faydalı oldu, bunları tartardım... Kitap da bizlere çocuk gelişimi ve iyi bir anne-baba olma kavramı üzerine yazılmış kişisel gelişim kitabı olarak karşımıza çıkıyordu ama malesef çok yetersiz.Ben bireylerin en önemli aşamasını çocukluk evresi olarak görürüm. Etrafımızda bazen şu cümleleri duyarız: çocuktur,bosver.. yaptıklarını ya da söylediklerini ciddiye alma. Ağlasın, çocuktur... Çocuk bu sen karar ver,o daha anlamaz.... "vs .Oysa önemsenmeyen çocuk kendini değersiz hisseder ve sürekli yalnızlık duygusu yaşamaya başlar. Değer,sevgi kavramını da doğurmaz mı oysa? Düşüncelere verdiğimiz önem de, bireyin kendisine değer verdiğimizi göstermez mi? Burada bunun önemini ne kadar vurgulamak istesem emin olun şu alan yetmez. İnsan neye ne kadar aç kalmışsa hayatı boyunca da hep ona köle olur, çünkü. Çocukluğun ne kadar yarım kalmış, mutluluğun ne kadar eksik kalmışsa tek hayalin vardır,o da: ben yaşayamadım ama yaşatacağım. Henüz anne ya da baba olmadan bu hayal sizi sarmaya başlar: çocuğumla öyle güzel vakit gecirip ilgileneceğim ki asla kendini yalniz ve mutsuz hissetmeyecek, düşünceleri... Hayatın koşusturmasında yine ne kadar, ne oranla vakit geçirebiliyorsunuz bilmiyorum ama zamanı geriye almak imkansız ve asla ne bizim ne de çocuklarınızın çocukluğu geri gelemez. Çocuklukta söylenen her söz ise: bugün sizlerin ne olacağını bile belirler. Bir anne ya da babanın hunersiz, senden birsey olmaz demesi kimi çocuğun aynı oranda topluma yetersiz, değersiz,mutsuz bireyler yetişmesine neden olurken,kimi çocukta da tam tersini ispatlama peşinde başarıda yetinemeyen çocuklar yetişmesine neden olur. İkisinin de hayatı aynı elestiriyle büyür ama biri iş adamı olurken, diğeri işsiz ve borç batağındadır. Peki iş adamı olan mutlu mudur, tabiki hayır... Çünkü o da sürekli cocuklugundaki hiçbir şey olamazsın,gibi ezilmesine neden olan düşüncelerinden dolayı sürekli kendini ispat etme çabasında hayata yarışla devam eden mutsuzluğa mahkûmdur. Umutlu ve mutlu bireylerin sayısı bir gün mutsuz ve umutsuz bireylerden çok daha fazla olur, inşallah. Kitaplarınızın ve sevgilerinizin bol olması dileğiyle, keyifli okumalar dilerim, arkadaşlar.Saygılar..
Gerçekten Beni Duyuyor musun?
Gerçekten Beni Duyuyor musun?Leyla Navaro · Remzi Kitabevi · 20191,233 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.