Zygmunt Bauman'ın özellikle son 20 yılda küreselleşen dünya sorunları üzerine yazdığı ve önemi zaman içerisinde anlaşılan bir çok eseri var. Gelir adaletsizliği, yoksulluk, teknolojik devrim, zamansızlık, göçmen sorunu, işsizlik, insanların psikolojilerinin ve toplumsal hareketlerin geçişkenliği üzerine herkesten önce düşünüp yazmıştır. İlk okuduğunuzda gözünüzde bulanık bir şekilde canlanan görüntüler, ilerleyen sayfalarda yaşadıklarınızın aklına gelmesi ve etrafınızda gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada gördüklerinizle netleşmeye başlıyor. Küreselleşmenin faydaları üzerine çokça konuşuldu. Son zamanlarda cılız da olsa zararları hakkında da konuşmaya çalışılıyor. Küresel eylemler ve protestolara şahit oluyoruz ama saman alevi gibi parlayıp iktidar güçleri tarafından hemencecik söndürülüyor. Sovyet Rusya'nın dağılması ve Çin ve Hindistan'ın kapitalist ekonomiye entegre olması ile dünya emek piyasasına yüzlerce milyon yeni insan ilave oldu. İşçilik maliyetleri düştü, üretim artık sınırlar ötesine taşındı. Sınırsız ekonomi büyüme tahayyülü artık gerçekleşecek olgunluğa erişti. Sahi ekonomik büyüme, artan verimlilik, sağlık koşullarının iyileşmesi, insan ömrünün uzaması ve sürekli gelişen ve dönüşen teknolojiler dünyamızı daha iyi, daha adil ve yaşanabilir bir yere mi dönüştürdü. Artıları ve eksileri tartışırsak kesin bir doğru elde edemeyeceğimiz aşikar. Ve en çok düşündüğüm ve sonunun ne olacağını merak ettiğim husus. Yerellere ne olacak? Kendi küçük dünyalarında, doğayla barışık, ihtiyaçlarını kendilerinin belirlediği insanların huzur ve mutluluk içinde yaşayacağı ve rahatsız edilmeyeceği bir yer bırakılacak mı?

KüreselleşmeZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 2014461 okunma

·

57 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.