Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

344 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Sıcak Bir Burma Akşamı (Spoiler İçerir)
Bu eseri okumadan önce mutlaka George Orwell'ın yaşamını bilmemiz gerekmektedir. Peki bu gereklilik neden var? Çünkü George Orwell eserlerinde kendi yaşadığı tecrübelerini hikayeleştirerek anlatan bir yazardır. Böylece onun dünyaya hangi bakış açısıyla baktığını ve yaşadığı dönemin toplumsal problemlerinin neler olduğunu eserlerini okudukça öğrenebiliyoruz. Orwell konusunu yazmak isteği toplumun her tabakasına sonuna kadar hakim olmak istemiştir. Çünkü ancak bu şekilde anlatmak istediği olayları en ince ayrıntısına kadar anlatabiliyordu. Peki o bu tecrübeleri nasıl ediniyordu? Ek bilgi: -Kendini Bilerek Tutuklattı Sırf hapis hayatını öğrenmek ve hapis mahkumlarını anlayabilmek için 48 saatlik bir hapis deneyimi yaşamıştır. Kendisini sarhoş ve aciz olma gerekçesi ile tutuklatmıştır. Her ne kadar daha uzun bir süre hapis yatmak istese'de ancak 48 saatlik bir süre tutuklu kalmıştır. -İspanya İç Savaşında Gönüllü Olarak Yer Aldı İspanya'da sosyalist milis güçlerini görebilmek ve İspanya'da yaşanan iç savaşın atmosferini soluyup bununla birlikte deneyim ve gözlem kazanabilmek için İspanya'daki sosyalist milis güçlerine katılarak onlarla birlikte faşizme karşı savaştı. Savaşırken gırtlağından kurşun yedi ama hayatta kalabildi. Orwell her yerdeydi. O elinde gaz lambası tutmuş, tüm karanlık odaların kapılarını açarak dolaşıyordu. Görüyordu, yaşıyordu, hissediyordu ve sonunda aradığı şey oluyordu. Sonra başlıyordu yazmaya. Bu açıdan bakıldığında Orwell bizlere tarihsel derinlik anlamında birçok olaya ışık tutmaktadır. Her ne kadar en çok okunan eseri ''1984'' ve ''Hayvan Çiftliği'' olsa'da diğer eserlerinin okumaya değer bir nitelikte olduğunu söyleyebilirim. Çünkü her eserinde toplumun birçok noktasına girip ve dönemin tarihsel problemlerinin farklı açılarını görme fırsatını bize sunmaktadır. Bakalım bu sefer Orwell bizi hangi tarihsel ve toplumsal gerçeklik ile yüzleştirecek? Burma Günleri Orwell bu eserinde bizlere İngiliz İmparatorluğu'nun Burma'daki politikası eleştirip, sömürgeciliğin insanlık dışı bir devinim olduğunu anlatır. Sadece bununla yetinmez bu sömürü içerisinde bizi kimi zaman Hindistanlı bir köylü kimi zaman bir İngiliz polisi kimi zaman'da sırf kendi çıkarları uğruna halkını satan Hindistanlı bir aristokrat yapar. İşte Orwell'ı iyi bir gözlemci yapan'da tam olarak budur. O bir olayı anlatırken bizi her açıdan yakalamayı ustalıkla yapar. Peki Orwell neden bu eseri yazma gereksinimi duydu? Onu etkileyen ne Olmuştur? Orwell'ın babası İngiltere sömürgesinde bulunan Hindistan'da görevli bir memurdu. Annesi ise Fransız asıllı bir kadındı. Babası Hindistan'da görev yaptığından dolayı eşiyle birlikte Hindistan'da yaşıyordu. Böylece Orwell Hindistan'da dünyaya geldi. Orwell 4 yaşındayken ailesi tekrardan İngiltere'ye döndü. Böylece Orwell İngiltere'de eğitimini tamamladı. Eğitimi bittikten sonra Hindistan'da görev yapan İngiliz polis teşkilatına katıldı. İngilizlerin Hindistan'a neler yaptığına tanık olduktan kısa bir süre sonra tarih 1927'de istifa etti. İşte Orwell'ın yazarlığa iten şey tam olarakta polislik yaptığı dönemde gözlemlediği olaylar silsilesiyle başladı. Böylece artık Orwell yazar olmaya karar verdi. Polislikten istifa etmesinin asıl gerekçesi ise Hintli bir mahkumun haksız yere idama götürülmesine tanık olmasıydı. İngiltere'nin acımasızca Hindistan'ı sömürge altına almasındaki suçluluğu kendinde hissetti. Burma'da gördükleri ona acı veriyordu ve en önemlisi kendi ülkesi olan İngiltere'nin bunu yapması onu tamamen kendini suçlamaya itmişti. Böylece bu suçluluğu üzerinden atmak için Avrupa'nın yoksul ve toplum dışına itilmiş insanları arasına karışarak gidermeyi denedi. İlk yolculuğu Fransa'ya oldu. Paris'te otel ve restoranlarda bulaşıkçılık yaptı, işçilerin ve dilencilerin kaldığı semtlerde yaşadı. buradaki Deneyimlerini hikayeleştirerek '' Paris ve Londra'da Beş Parasız'' eserini yazdı. Böylece edebiyat dünyasına ilk adımını attı. Peki gençliğinin ilk yıllarında Hindistan'da İngiliz polisi olarak görev yapan Orwell o dönemde neler yaşamıştı? Merak etmeyin Orwell Burma Günlerini bu soruya cevaben yazmıştı. Orwell 5 yıllık polis teşkilatı görevini yaparken İngiliz İmparatorluğunun yoksul Hindistan devletini nasıl sömürü haline getirdiğini ve o bölgede yarattığı İngiliz aristokratik düzenin yerel halkı tüm gücüyle ezerek kurduğu hegemonyaya kendi gözleriyle tanık olmuştur. Bu sömürüyü yapan kendi ülkesi olmasına rağmen eline kalemi alıp bir bıçak gibi keskin gerçekliklerle İngiliz sömürüsü eleştirme kararı almıştır. Ek Bilgi; Orwell Burma'da polis memuru olarak çalışırken kendisine parmak dövmesi yapmıştır. Orwell'ın kendi açıklamalarına göre bu dövmeler Burma'daki bazı yerli kabilelerin kendilerini mermiden koruduğuna inanıyor oluşudur. Fakat asıl gerekçesi ise Burma'da İngiliz sömürüsünden kendini ayrı tutmak istemesinin simgesi olarak yaptırdığıdır. Orwell bu sömürü düzenine şu şekilde bir söz ile açıklama getirmiştir. ''Zavallı siyah kardeşlerimizi soymak için değil de kalkındırmak için burada olduğumuz yalanıyla elbette. Sanırım bu oldukça doğal bir yalan aslında, ama bizi çürütüyor, bizi öyle bakımlardan çürütüyor ki hayal bile edemezsin. Sürekli bir üçkağıtçı ve yalancı olduğumuz duygusuyla yaşıyoruz.'' Eleştiri tarzında olan bu eserinde anlatmak istediklerini 4 karakter üzerinden anlatmıştır. Flory: Burma'da İngiliz şirketinde çalışan bir İngiliz'dir. Yaşadığı bölgedeki insanlara ve doğaya karşı oldukça hümanist yaklaşan bir adamdır. İngilizlerin Hintlileri ezmesine bir İngiliz olarak karşı çıkmaktadır. Halkın bu sömürgeye karşı direnmesi taraftarıdır. (Gerçekleri Savunmak) Elizabeth: Anne ve babası öldükten sonra, yaşadığı ülkeden amcasının yanına Burmaya gider. Yerel halkı küçümseyerek hayatını devam ettirir. Irkçı bir kişiliktir. (Sınıf ayrımı, Irkçılık) Dr. Veraseami: Burma halkından olan Dr. Flory'nın en iyi arkadaşıdır. Doktor Hintli olmasına rağmen Avrupalıların, bölgeye medeniyet getirdiklerini hatta onların üstünlüğünü kabul eder. (Düzene boyun eğmek) U Po Kyin: Burma, Kyauktada bölgesinde Hintli bir yargıçtır. Yaşama amacı para ve İtibarını yükseltmektir. Kendi halkını arkadan vuran, sömürü toplumuna yardakçılık yapan kısacası ''Kraldan çok kralcı'' karakterinde bir insandır. (Kendi halkını çıkarları uğruna satmak) Orwell hikaye içerisin'de yarattığı 4 karakter ile bizlere Hindistan'da yaşanan olayı 4 farklı pencereden anlatma fırsatı sunuyor. Kesinlikle okumanızı tavsiye edeceğim bir eser. Şimdiden okuyacak okurlara keyifli okumalar dilerim. Ek bilgi: Hindistan halkı George Orwell' a karşı oldukça saygı duymaktadır. Çünkü o ezilenlerin yanında yani Hindistanlı halkın tarafında olmuştu. Bunun en büyük Kanıtı ise ''Burma Günleri'' eseri olmuştur. Geçenlerde rastladığım 2013 tarih bir haberide sizinle paylaşmak istiyorum. Doğu Hindistan'da yer alan Motihari'De temelleri atılan Mahatma Gandhi Anıt Park'ı yapımında vazgeçilmiş. Sebebi ise George Orwell'ın 110 yıl önce doğduğu evin ve arazisinin üzerine kurulması planlanan parka yönelik olarak ünlü yazarın hayranlarının itirazlar olmuştur. Bu gün Hindistan'da doğduğu evin önünde hala heykeli durmaktadır. Hindistan halkı onu hiç bir zaman unutmamıştır.
Burma Günleri
Burma GünleriGeorge Orwell · Can Yayınları · 20043,117 okunma
··
1.323 görüntüleme
『Ʉ₦ØⱤ₮ⱧØĐØӾ∇7』 okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş hem duygusal olarak etkileyici hem de bende george orwell okuma isteği uyandirdi. Gerçekten çok duyarlı bir yazar olduğunu öğrendim sayenizde teşekkürler ek bilgiler için de ☺️🙏
Ege okurunun profil resmi
Rica ederim. Beğenmenize sevindim 🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.