Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kadının hayata karışmasıyla başrolü kaptıran erkek, dehşetengiz bir travma yaşıyor. Ataerkil maçoluğu konuşturmaya kalkınca çantayı kafasına yiyor. Bunun üzerine kütüklüğünü yontmayı deniyor ama çırpındıkça batıyor. Olmuyor... Olamıyor. Kadın öyle değişti ki, artık kapıda yol versin mi, sandalyesini tutsun mu, sigarasını yaksın mı, hesabı ödesin mi bilemiyor. Asırlarca gecikmiş bir ortaklaşa hayata yeni adım atmanın acemiliğiyle sendeliyor. Tutunabilmek için her yolu deniyor: Koku sürünüyor, göbek eritiyor, saç uzatıyor, argodan cayıyor. Bu sefer de hem maçolukta direnen erkek arkadaşlarınca hem de çalışma hayatının çetinleştirdiği kadınlarca “fazla yumuşamış” bulunuyor. Evcilik oyununda keyfince giydirilen bir bebek gibi, “Tamam bıyık kalsın ama göbek biraz erisin; rakı kaba kaçar, şarap içsin; saç uzatmasın tamamen kessin,” diye şekilden şekile sokuluyor. Erkeklik denilen ve asırlardır evlere, toplumlara hükmeden o koca dağ, reklamcıların, modacıların, güzellik sektörünün, tüketim endüstrisinin elinde eritiliyor.
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.