Aşka Veda

Can Dündar
"Nostaljik bir mazi güzellemesi yapmak istemem," diyor Can Dündar, zindana dönüşen, koyu bir karanlık olan 70'lerdeki ilişkileri anlattığı yazısında: "Ama aşkın ha babam ertelendiği o kanlı karanlıkta bile, en dayanışmacı ve masum yanları saklıydı insanoğlunun..." "Şimdi bakıyorum da, umursamaz kalabalıklarda metruk bir yalnızlık yaşıyor neslim..." Aşka Veda, Can Dündar'ın aşka dair yazılarını bir araya getiriyor. Körkütük, sırılsıklam aşkları, özlemi, yalnızlığı, ayrılığı ve terk edilme acısını; "kâh içten içe kabaran kâh gürül gürül çağlayan o deli nehri," anlatıyor. Siyasetten ve popüler kültürden kadın ve erkeklerin zaman içinde değişen yüzlerine bakıyor. "Söylenmemiş o iki sözcük yüzünden heba olup gitmiş" nesiller ile nihayet kavuşan ama mutsuz mu mutsuz olan günümüz gençliğini karşılaştırıp şiirini kaybeden zamane ilişkileri sorguluyor. Şehvet sevdadan soyunduğunda, Eros okunu kırdığında, piyasa duruma el koyduğunda aşkın nasıl can çekişmeye, körelip çirkinleşmeye başladığını sergiliyor. Hazsız evliliklerden evliliksiz hazlara, sekssiz aşktan aşksız sekse; ateşten gömleği gönüllü giyenlerden, aşkını kariyerine feda edenlere geçişin izini sürüyor. Aslında bir türlü veda edemediğimiz, her daim ihtimal dahilinde olan aşkı anlatıyor Can Dündar, Aşka Veda'da. Ve olası bir sevda kuraklığı tehlikesine karşı, okurları uyarıyor... (Tanıtım Bülteninden)
208 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

208 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
O siyah beyaz aşkların adı şimdi eski toprak...
Bolca Can Dündar belgeselleri izlemiş olmama rağmen kendisinin okuduğum ilk kitabı.Aşka Veda'da ilişkilerin dünü,bugünü ve yarını akademik olarak çok güzel bir şekilde ele alınmış ve işlenmiş.Toplumun aşk,sevda,seks,evlilik,ayrılık,aykırılık yaraları kadın ve erkek üzerinden çok güzel deşilmiş irini akıtılmış ve pansuman için yollar aranmış.Eski
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Can Dündar, hep bildiğimiz gibi... Üslubu, akışı, naifliği... Gizliden gizliye düşüncelerini benimsetmeye çalışmaktan çok tespitlerini yapıp topu okuyucuya bırakan, o güzelim Can abi' ye dönüşüyor aniden. Samimiyet satırlarından kalbimize damlıyor tel tel... Can abi, kitabın kapağından da anlaşılacağı üzere aşkın kendi döneminden günümüze dönüşümünü ve biraz da geçmişe özlem duyarak geleceği kabullenen tavrıyla okuyucuya "umut her zaman vardır" mesajı veriyor aslında... Aşkın kısa tarihini ele almış... İnsanların, o' nsuz kalmak ve o' na kalmak arasında gidip gelen duygularını kendine has üslubuyla hicvediyor... Aşkın ne olmadığını sorgulattırıyor... Gerçi baştan söylemeliyim, okurken kendinizi derinlemesine sorgulayacaksınız zaten... Kitabı okurken... Ne bileyim bir şeyleri özleyeceksiniz... Onun ne olduğunu bilmeden belki... Bir şeyleri... Çok uzaklarda olmayan ama büsbütün yanınızda da durmayan... Aşka Veda... ~~Keyifli okumalar~~
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Can Bey, linç kültürünü nasıl benimsediğimizi, sevgisizlik selinde sürüklendiğimizi, yalnızlığımızı, aşksızlığımızı güzel bir şekilde ele almış. Herkese iyi okumalar dilerim...
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Merhaba Sevgili Arkadaşlarım, Kitabı soğutmadan incelememi yazmak istedim. Umarım işinizi görür. Kitap aşkın, sevginin, ayrılıkların, birleşmelerin, birleşememelerin, kadınlara yapılanların ve erkeklere yüklenilenlerin yıllara ve dönemlere göre analizlerini toplamış. Güzel analiz ve istatistik değerlendirmeleri okuduğumu düşünüyorum. Bazı konularda bilinçlendim ve bazılarına bilgi kattım. İçinde anlatılan hikayelerin çoğu çok hoş. Yani kitabı alırken yorumlara vs baktım ve bir yorum okudum “kendi cinsel fantezisini belli etmiş işte. Berbattı” gibi. Yazarın cinsel düşüncesi ile ilgili tek bir satır bile yoktu... Sanırım o arkadaşın aklı oralara çalışıyor ‘sadece’. Sadece ona odaklanmış diye sinirliyim yoksa kimseyi cinselik düşünüyor diye yargılayamayız. Sonuçta hayatın bir parçası. Her neyse. Kitap biraz yavaş ilerliyor. Ya da bende öyle oldu bilemiyorum ama isterseniz hikayeleri ara ara canınız o kitabı okumak istediğinde okuyabileceğiniz türden bir kitap. Kitap hakkında diyeceklerim bu kadar. Hepinize Tatlı Günler. İyi Okumalar! Sevgilerimle Luna.. (●’◡’●)ノ.
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Nostaljik bir mazi bir güzellemesi yapmak istedim, diyor Can Dündar, zindana dönüşen, koyu bir karanlık olan 70'lerdeki ilişkileri anlatığı yazısında: "Ama aşkın ha babam ertelendiği o kanlı karanlıkta bile en dayanışmacı ve masum yanları saklıydı insanoğlunun ..." "Şimdi bakıyorum da umursamaz kalabalıklarda metruk bir yalnızlık yaşıyor neslim..." Aşka veda, Can Dündar'ın aşka dair yazılarını bir araya getiriyor.Körkütük, sırılsıklam aşkları, özlemi, yalnızlığı, ayrılık ve terk edilme acısını ; " kah içten içe kabaran kah gürül gürül çağlayan o deli nehri," anlatıyor .
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
~Kitaplar nefesiniz olsun~ Aşk, yalnızca içeriden yıkılabilen bir kaledir. Sadece âşıkların birbirini yemesiyle yok olur. Önsöz 'den. Can Dündar 'ın aşk, kadın, erkek, evlilik üzerine yazdığı yazılarından oluşan; zaman zaman eski günlere götüren kişiye göre doğru ya da yanlış gözlemlerden oluşan güzel bir kitap olmuş. Bir kaç rahatsız edici yazı da var ama can Dündar bu;!!! “Ne kusursuz kadın bulmak gerekiyor ne de kusursuz erkek olmak...” Bu alıntıyı özetliyor yazılar. İçiyle dışıyla güzel bir kitap olmuş iyi vakit geçirirsiniz tavsiye olunur efendim. Bütün kitaplar güzeldir. "Bu bir tık daha güzel" İyi okumalar.
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
“Nostaljik bir mazi güzellemesi yapmak istemem,” diyor
Can Dündar
Can Dündar
, zindana dönüşen, koyu bir karanlık olan 70’lerdeki ilişkileri anlattığı yazısında: “ama aşkın ha babam ertelendiği o kanlı karanlıkta bile, en dayanışmacı ve masum yanları saklıydı insanoğlunun...” “Şimdi bakıyorum da, umursamaz kalabalıklarda metruk bir yalnızlık yaşıyor neslim...” (arka kapak)
Can Dündar
Can Dündar
aşk’a dair yazılarını bu kitapta bir araya getirmiş. Siyasetten ve popüler kültürden , sıradan hayatların kadın ve erkeklerin yaşanmışlıklarından örneklerle çok güzel bir anlatım oluşturmuş. Unuttuğumuz duyguları ve hatalarımızı bir tokat gibi yüzümüze çarpmış aslında... Okuduktan sonra “ yahu bir zamanlar aşk diye bir şey vardı, n’oldu ?” diye düşüncelere gark olabilirsiniz :)
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitaba bayildim cok muthis ve insan okuyunca huzurla doluyor ve elinden dusuremiyorsun hep o kitabi okumak istiyorsun. Zamaniniz olursa kitabi mutlaka ama mutlaka okumalisiniz
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Aşk, yalnızca içeriden yıkılabilen bir kaledir. Sadece âşıkların birbirini yemesiyle yok olur. . . Tespitler harika, fikirlerinin üzerinde tekrar tekrar düşünmemi sağladı.. dili mükemmel derecede güzel e zaten Can Dündar'a yakışan da bu.. İlişkilerle, aşklarla ilgili tespitleri, yorumları yerinde. Ama çok fazla tekrara düşmüş o yüzden sonlara doğru biraz sıktı kitap. Özellikle baskılar yüzünden cinselliği yaşayamamış ve hala yaşayamayan bir toplumun bireylerinin ilişkilerinin de bu eksiklik yüzünden sağlıklı ilerlemediğini anlatıyor kitap. Bunun yanında ilişkilerde sürekli karşı taraftan fedakarlık beklemenin yanlış olduğunu ve birey olmanın önemini vurguluyor. Nostaljik bir mazi bir güzellemesi yapmak istedim, diyor Can Dündar, zindana dönüşen, koyu bir karanlık olan 70'lerdeki ilişkileri anlatığı yazısında: "Ama aşkın ha babam ertelendiği o kanlı karanlıkta bile en dayanışmacı ve masum yanları saklıydı insanoğlunun ..." "Şimdi bakıyorum da umursamaz kalabalıklarda metruk bir yalnızlık yaşıyor neslim Kısa kısa yazılarla sanki aşkın evrimini kaleme almış Can Dündar. Ve pek çok da değişik bilgiler sıkıştırmış aralara, meraklısı için not alınacak çok güzel cümleler var
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
İlişkiler üzerine Can Dündar'ın okuyucu ile sohbet eder tarzda kaleme aldığı bu kitap, gerçekten de kalıptan kalıba giren ilişkilerin topluma yansımasını, toplumun modernleştikçe aslında eski ilişkilere olan özlemini oldukça açık ve akıcı bir dil ile okuyucuya aktarıyor. Severek, hiç sıkılmadan okudum, yazar kitabı şöyle noktalıyor: Koyunlar, keçiler ve koçlar için Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı Bu barış var ya, bu barış Cephedekiler için o kadar barış... ( Can Yücel )
Aşka Veda
Aşka VedaCan Dündar · Can Yayınları · 20121,463 okunma

Yazar Hakkında

Can Dündar
Can DündarYazar · 48 kitap
Can Dündar (d. 16 Haziran 1961, Ankara), Türk araştırmacı, gazeteci, televizyoncu ve belgesel yapımcısı. Türkiye'nin yakın tarihi, politikası ve popüler kültür konularında hazırladığı belgeselleri ile tanınmış bir belgesel yapımcısıdır. Özellikle Sarı Zeybek (1993) belgeseli ilgi görmüştür. Şubat 2015'te Cumhuriyet Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni olan Dündar'ın, bu gazetede 29 Mayıs 2015 tarihinde kendi imzasıyla yayınlanan MİT TIRlarındaki silah haberi büyük yankı uyandırmış ve gazeteci bu haber nedeniyle tutuklanıp yargılanmıştır. Yargılama sonucunda casusluk ve hükûmeti ortadan kaldırma suçlamalarından beraat eden Dündar, devletin gizli belgelerini elde edip yayınlamaktan ceza aldı. Davanın temyiz sürecinde tutuksuzluğu devam eden gazeteci, can güvenliği endişesiyle Almanya'ya gitti. Dündar, Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmenliğinden ayrılmış; aynı gazetede köşe yazarlığına devam edeceğini açıklamıştır. 31 Ekim 2016 tarihinde hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü tarafından açıklanan 2017 Nobel Barış Ödülü adayları arasında üçüncü sırada yer aldı. Ali Rıza ve Öznur Dündar çiftinin tek çocuğu olarak doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladı. Ankara Atatürk Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1982'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. Üniversite yıllarında gazeteciliğe başladı. 1979'dan itibaren sırasıyla Yankı, Hürriyet, Nokta, Haftaya Bakış, Söz ve Tempo’da çalıştı. 1986'da Birleşik Krallık'ta London School of Journalism'i bitirdi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde siyaset bilimi dalında yüksek lisansını aynı senede tamamladı. “Media and democracy, a comparative case study on the press portrayal of the Belgrane and Kocatepe affairs” (Medya ve Demokrasi, Belgrano ve Kocatepe Olayları’nın medya tasviri üzerine karşılaştırmalı bir inceleme) başlıklı yüksek lisans tezinde iki ülkede birer savaş gemisinin yanlışlıkla batırılıp devlet sırrı olarak saklanması konusunu inceledi. Televizyona 1988'de TRT'de Seynan Levent ile başladı. 1989-1995 arasında 32. Gün program ekibinde çalıştı. 1993-1994 yıllarında Show TV'de Mehmet Ali Birand’la birlikte 'Çapraz Ateş’i hazırladı. Özellikle 1993’te Sivas Valisi Ahmet Karabilgin, Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu ve yazar Aziz Nesin’in konuk olduğu bölüm gündem yarattı ve üzerinden tartışmalara sebep oldu. Gazetecilik ve belgeselciliğe ağırlık verdiği dönemden sonra 2006'da televizyonculuğa yönelen Dündar, 19 Eylül 2006'da başladığı "Neden?" isimli tartışma programını 9 Haziran 2009 tarihine kadar hazırlayıp sundu. 2009-2010’da NTV kanalında yayımlanan Canlı Gaste’yi hazırlayıp sundu ve aynı kanalda 2010-2011’de canlı ana haber bültenini sundu. Mehmet Ali Birand ve Bülent Çaplı ile birlikte ‘Demirkırat’ (1991) ve ‘12 Mart’ (1994) adlı belgesel dizilerini hazırladı. Ayrıca Türkiye’nin güzellik kraliçelerini anlatan ‘Cumhuriyet’in Kraliçeleri’ belgesel dizisini ve Atatürk’ün son 300 günün anlatan Sarı Zeybek belgesellerini hazırladı. 1994-1995 yıllarında Türkiye tarihinin gölgede kalmış kahramanlarının öykülerini anlatan ‘Gölgedekiler’ adlı belgesel serisini hazırladı. Köşe yazarlığı 1994'te Aktüel’de başladı; aynı yıl Yeni Yüzyıl gazetesinde günlük köşe yazıları yazmaya başladı ve bu gazetede beş yıl çalıştı. Köşe yazarlığı ve belgesel yapımcılığı sürerken ODTÜ’de doktora çalışmalarına da devam eden Dündar, 1996'da “Terör ve medya: Liberal Teori ışığında, terör olaylarının televizyonda işlenişine eleştirel bir yaklaşım” başlıklı tezi ile doktorasını tamamladı. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ ve ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü Kültürlerarası Çalışmalar programında yüksek lisans dersi verdi. 1996 ve 1997 yılında Show Tv için hazırladığı 10 bölümlük ‘Aynalar’ belgesel ile politik ve tarihî konuların dışına çıktı; popüler kültür alanında çalışmalara yöneldi. 1996-1998 yıllarında 40 Dakika isimli belgesel-haber programını hazırlayıp sundu. Özellikle 7 Ocak 1997’de yayınlanan programda Susurluk Kazası’ndan yola çıkarak yapılan araştırmalarla ilgili iddialar uzun süre gündemde kaldı. Atatürk'ün öğrencilik hayatındaki ülke durumunu ve Atatürk'ün beraberliğinde gerçekleşen değişimleri anlatan Yükselen Bir Deniz belgeseli ile 1998'de belgeselciliğe döndü. Türkiye siyasi tarihi ve popüler kültüründeki önemli kişiler ve Köy Enstitüleri, Devlet Tiyatroları, İş Bankası, Mülkiye gibi kurumlara ilişkin çok sayıda belgesel yaptı. 1999 Ocak'ından 2001 Ocak sonuna kadar Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 2001 Ocak ayından itibaren Milliyet gazetesinde, Ada başlıklı köşe yazısı yazdı. 2003-2004 yıllarında Milliyet gazetesi için ‘Popüler Kültür’ ekini çıkardı. Milliyet gazetesiyle yolları 1 Ağustos 2013 tarihinden itibaren ayrılmıştır. Milliyet'ten ayrıldıktan sonra BirGün'de Doğan Tılıç'ın köşesinde bir ay boyunca haftada üç gün yazdı. Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını anlatan Mustafa adlı filmi yazıp yönetti. 2008 yılında vizyona giren film, Atatürk’ü yargıladığı ya da kötülediği yönünde eleştirilere maruz kaldı. 25 Ekim 2013 tarihinden beri Cumhuriyet gazetesinde yazan Dündar, 8 Şubat 2015'te gazetenin genel yayın yönetmenliği görevine getirildi. 2014 yılında Gezi Parkı protestoları ile ilgili ‘Gözdağı’ adlı belgeseli hazırladı. MİT TIR'ları davası Tutuklanması Suriye'ye gönderilen MİT TIR'ları ile ilgili haberin 29 Mayıs 2015 tarihinde Cumhuriyet'te,‘İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar’ başlığıyla ve Can Dündar imzasıyla duyurulmasının ardından bu haberlere yayın yasağı getirildi. Aynı gün Can Dündar'a ‘devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, siyasî ve askerî casusluk, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, terör örgütünün propagandasını yapma’ suçlarından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. Birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu haberi yapan kişi, bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu.” demiştir. Erdoğan'ın savcılığa yaptığı bireysel başvuru ile Can Dündar'a ‘gerçeği yansıtmayan haber, yorum ve görüntüleri yayınlamak suretiyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu’ öne sürerek iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 42 yıl hapis cezası talep edildi. Bu davada 26 Kasım 2015 tarihinde gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ile birlikte tutuklanmıştır.[19] Erdoğan, 24 Kasım'da ise “O TIR'lar Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürüyordu. Şimdi diyecekler ki ‘Başbakan TIR'ların içinde silah yoktu’ diyordu... Varsa ne olacak, yoksa ne olacak.” demiştir. ‘Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme’, ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama’, ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme’ suçlamalarını içeren iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 26 Kasım 2015'te tutuklu yargılanmak üzere cezaevine götürüldü. Tahliyesi Dündar ve Gül, 6 Aralık 2015'te AYM'ye bireysel başvuruda bulunarak tutuklu yargılanırken haklarının ihlâl edildiğini söylediler. Bu başvurunun ardından 25 Şubat 2016'da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin “Siyasî casusluk yaptıklarına ilişkin somut bilgi yoktur” şeklindeki gerekçeli karar ile tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiler. AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, kararı sevinçle karşıladıklarını ancak mahkeme kararları üzerinden AK Partinin itham edilmesini doğru bulmadığını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, bu kararı alan Anayasa Mahkemesi üyelerini kutladığını söyledi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ve Pervin Buldan kararı sevinçle karşıladıklarını ifade etti. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ve AGİT, kararı memnuniyetle karşıladıklarını ve basın özgürlüğü açısından önemli bulduklarını ifade ettiler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat günü Can Dündar için Anayasa Mahkemesi'nin verdiği tahliye kararını “Mahkeme bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Ben Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim (...) Ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. (...) Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Eğer kararında direnmiş olsaydı, bu bireysel başvuru veyahut da AYM'nin vermiş olduğu karar boşa çıkacaktı.” şeklinde yorumladı. Erdoğan 4 Mart'ta ise "Evet ortada bir Anayasa ihlali vardır. Ama Anayasa’yı ihlal eden değilim. Bu Anayasa Mahkemesi’nin karar merciinde olanlardır. Birinci mahkeme Anayasa Mahkemesi'nin kararına uydu. Ama bu işin bittiği anlamına gelmez. Savcı karara itiraz edebilir. İtiraz durumunda, bir üst mahkeme yeni bir süreci başlatabilir." dedi. Yargılanması 6 Mayıs 2016'da gerçekleşen dördüncü duruşma sonucunda Dündar ve Gül, hükûmeti ortadan kaldırma suçlamasından beraat etti. İkili hakkındaki casusluk suçlaması da düştü. Devletin gizli belgelerini elde edip yayınlamaktan yedi yıl hapis cezası alan Dündar'ın cezası beş yıl 10 aya indirildi. Davanın temyiz sürecinde tutuksuzluğu devam eden Dündar, can güvenliği endişe ile Almanya’ya gitti. Dündar, Ağustos 2016’da Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmenliğinden ayrılmış; aynı gazetede köşe yazarlığına devam edeceğini açıklamıştır. 24 Ocak 2017'den beri Almanya merkezli Özgürüz adlı haber portalının genel yönetmenliğini sürdürmektedir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.