Güven. Sadakat. İhtiras. İhanet.
Az çok internette dolaşan oyunları bilen biriyseniz muhakkak League of Legends’ı duymuşsunuzdur. Oyunun çıkışından bugüne kadar azımsanamayacak başarılar elde etti. Bunun en önemli sebeplerinden biri oyun mekaniği, grafikleri vs bir kenara bırakarak tamamen oyunun hikayesidir. Her karakterin ayrı ayrı bir hayat hikayesi vardır, hiçbirinin arkası boş değildir.
İşte Afet romanı da bu hikayelerden yalnızca biri ve en can alıcılarından biri diyebiliriz. Özellik olarak Türkiye’de ilk kez Türkçe olarak yayınlanıyor, internet yayını yapan gönüllü siteler çizgi romanları çeviriyor ama ilk kez resmî olarak yapılan çeviri bu kitaba aittir.
Konuya geçmeden önce bir iki noktaya açıklık getireyim; Oyunu hiç oynamamış, hiç duymamış, oyunlarla alakası olmayan bir insan bile olsanız Afet’te anlatılan hikayeyi çok rahat anlayabilirsiniz. Yani almak istiyor fakat anlamam diye çekiniyorsanız bu endişeleriniz yersiz. Gönül rahatlığıyla alabilirsiniz. :)
Camavor çok geniş sınırlara sahip kanla kurulmuş ve kan dökmek için sebep aramayan, farklı toprakların onları açgözlü ve kan düşkünü insanlar olarak nitelendirdiği çok uzun yıllardır varlığını sürdüren bir krallıktır. Krallığın en temel güçlerini şövalye tarikatları oluşturmaktadır.
Camavor’un acımasız aslanı ölünce yerine narsist kişilikli en küçük oğlu Viego (abileri öldüğü için) tahta geçmiştir. Camavor tahtı artık Viego ve amcasının kızı Kalista’ya emanettir. Camavor kralı ölürken Kalista’ya ne pahasına olursa olun krallığın ayakta kalması gerektiği, Viego’ya hep destek olmasını, gerekirse yönetmesini emretmiştir. Kalista kendini çok iyi yetiştirmiş bir askerdir ve Viego’nun Krallığında kendisi ordunun General’i olmuştur.
Yeni kralın tahtta yerini sağlamlaştırmak için bir dizi hareketlerin yapılması gerekir örneğin yeni bir ülke fetih etmek, şövalyelerin biyatı gibi. Şövalye tarikatları içinde en güçlüsü Demir Kardeşliktir. Bu kardeşliğin başındaki isim ise Hecarim’dir. hecarim büyük hırsları olan ama bunu ustaca gizleyip, karşısındakini manipüle edebilen yetenekli bir savaşçı ustadır. Bu yüzden Gümüş Tahtta Demir Kardeşliğin biyatı hepsinden daha önemlidir. İşte bu sebeple Kalista ve Hecarim kralın emri ile nişanlanır. İlk önlem alınmış ve biyatlar tamamlanmıştır geriye sefer kalır.
Sefer de başarıyla neticelendirir, Viego ve eşi Isolde (eşine saplantı derecesinde bağlı) ferh ettikleri yerde ziyafet verir bütün lordlar oradadır. Camavor’un kanlı tarihini değiştirmek isteyen Isolde kraldan şehirde yağma yapılmamasını ister ve ikna eder. Kralın üzerinde böyle bir tesiri vardır.
Ziyafet sırasında Viego’ya suikast düzenlenir fakat bu suikast girişimi kısmen başarısız olur, kısmen diyorum çünkü Viego’yu hedefleyen bıçak Isolde’yi sıyırır zehirli olduğu için de kraliçe yatağa düşer.
Viego çıldırmış bir şekilde tedavi arar fakat bilinen tüm tedaviler buna çözüm olmaz. Sonunda araştırması sırasında Kutlu Adalar diye bir efsaneyi bulur, oradaki suyun can suyu olduğuna inanır ve bu efsanenin peşine tek güvendiği Kalista’yı yollar.
Kalista, Viego’nun Isolde’ye bir şey olması halinde yapabileceklerinden korkuyordur. Aslında tüm Camavor korkuyor.
Esas hikaye Kalista’nın yola çıkmasıyla başlıyor. İhanet, saray entrikaları, gizli sırlar ve çok daha fazlası sade anlatımıyla bu kitapta.
Hikaye üç bölümden oluşuyor İlk bölümde kişiler ve özellikleri, ikinci bölüm Kalista’nın arayışı ve dönüşü, üçüncü bölüm ise tüm düğümlerin çözülüşü.
Anlatımı sade ve aşırı akıcı bir kitap. Olay örgüsü sanki dizi izler gibi o kadar harika işlenmiş ki gözünüzün önünde canlanıyor.
Her şeyiyle on on bir durum. Çekinmeden alıp okumanızı tavsiye eder, yorumlarda buluşmayı ümit ederim. :) 
Oguzhan Duman 
Afet 
Anthony Reynolds
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.