Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Spoiler almak istemeyenler okumasın
Kitaba yeni yılı yalnız karşılayan biri olarak isminin çekiciliği üzerine başladım. Defalarca tavsiye aldığımı ve karşılaştığımı da söylemeliyim... Aynı duygularla başladığım bir diğer kitapta
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
olmuştu. Bizim edebiyatımızdan bence dünya çapında değeri olan bir eserdi. Yüzyıllık Yalnızlık'la konu bakımından aynı olduğunu söylesem eminim çoğu okur beni topa tutar...Ama öyle olduğunu düşünerek bitirdim... Bir ailede içerisinde geçen benzer hikayelerden oluşan her iki kitabın da kan bağlarına rağmen birbirinden zıt ve yalnız kalmaya mahkum insanlardan oluştuğu iki eser... Ahlâki boyutu almadan söylüyorum bunları ki o boyut biraz yazarla alakalı... Yalnızlık aynı yalnızlık son gene aynı... Yüzyıllık Yalnızlık'ta insanüstü bir anlatımla doğanın üzerine çıkarak tüm ahlâki yargıların bozulması sonucu doğan çocuğun kuyruk taşıyan bir sürüngenimsi varlığa dönüşmesiyle aile lanetlenmişti. Burda gene insanüstü bir anlatımla -böyle söylüyorum çünkü bunun edebi karşılığı şu saatlerde aklıma gelmiyor- Meral kendini yakarak cezalandırıldı. İnsanüstü kısmı tabi Meral-Annesi-Samim-Renginaz arasındaki Telapatik bağla açıklanmaya çalışıldı.Çünkü o da ailenin ahlak değerleri dışına çıkmıştı.. İnceleme yazarken kitap özeti yazan ilkokul çocuklarına dönmeyi tercih etmiyorum... Demek istediğim güldüren, düşündüren, cezalandıran, dünya çapında bir değeri olan bir kitaptı... Samim karakterinin yaptığı analizler, insanları anlamak konusundaki başarısı Dostoyevski tadında kaleme alınmıştı. Besim Dorian Gray'in Tablosu Henry karakterini hatırlattı bana. Simeranya ise herkesin dünya nasıl bir yer olsa daha çekilir olurdu sorusunun yanıtı gibi ütopik olarak işlenmiş. Yazar ne kadar iyi niyetli 150 sene sonrasını böyle hayal ettim diyor, arada okurla konuşması Victor Hugo tadındaydı. Proust'tan, Nietzsche'den alıntılar gördüm.. Bu donanımda kendisini yetişteren birinden kalitesiz bir şey beklemek olanaksız olurdu zaten. Gelelim herkesin eleştirdiği ve can sıkıcı bulduğu gerçeklere... Doğu-Batı çatışması... Evet yazar bu konunun üzerinde ısrarla duruyor. Her kitabında bir ize mutlaka rastlarız ya da direk kitabın konusu bu olmuştur. Çünkü onun da hayattaki amacı belki de bu konuda anlaşılmak...Biz her gün renklerimizi kaybediyoruz, soluyoruz. Yani kendi değerlerimizden uzaklaşıp küresel bir sistemin hepsi birbirine benzeyen renksiz, zevksiz, duygusuz insanlarına dönüşüyoruz. Bunu bize sadece batıya bakmak yapmıyor. Bunu bize kendimize değer vermemek, özgüvensiz olmak yapıyor. Onları taklit edince mutlu olmuycaz. Birilerine benzemeye çalışmak, kendinden uzaklaşmak hiçbir zaman mutlu sonla bitmez. Bizim ilk başta kendimiz olmaya ihtiyacımız var. Kendi değerlerinin ve özünün farkında olan bunu koruyabilen bireyler olmalıyız. Ve en önemlisi aile ya. Ben bu kavramın yok olmaya başlamasına çok üzülüyorum. Dedesiyle kuzenleriyle kalabalık bir evde büyümüş bir insanım. Onların değer verdiği bağların bu derece dejenere olması çok üzücü...Şimdi herkes ben de dahil yalnızlık sevdalısı...Nolduk gerçekten anlamış değilim...Aile kutsal kalmalı...Bunu bilir bunu söylerim. Sağlıklı bir yetişkin için her şey mutlu bir yuvada başlar...Bu yozlaşmadan nefret ediyorum! Gelelim diğer can sıkıcı mevzuya haklı olduğu çok şey var ama bunu illa kadınlar üzerinden anlatması hoş değil... Resmen ataerkil bir geleneği kendi cinsi dahilinde devam ettiriyor... Kitapta elle tutulur tek bir kadın karakteri yok... Kendi hayatında ne yaşadı bilmiyorum ama bu nefret beni rahatsız etti... Çok eğlenerek okumaya başladığım kitabı iç sıkıntısıyla bitirdim. Kadınlar üzerinden bu kadar drama gerek olduğunu düşünmüyorum. Bu arada sonuna kadar Besim taraftarı biriyim ve biri aşk konusunu açarsa ona "Yemeklere daha fazla aşık olmaktan korkuyorum," diye cevap vermeye başladım bile :))) Bu kitabı da onun hatrına sürdürdüm. Her kitapta aşık olucak birini buluyorum canım kendim :))) Genel olarak okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum tavsiye ederim.
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,6bin okunma
··
1.090 görüntüleme
Berkan Can okurunun profil resmi
O kadar derin ve güzel bir inceleme idi ki, ben her satırına dikkat çekerek okudum. Bu kitap bir süredir benim okuma listemde henüz başlamadım ancak eminim ki mutlak yer yer kendimizden bir şeyler bulacağımızın ve kendi yolumuzla sürdürdüğümüz yalnızlığımızın bir etkisini taşıyan noktaya varacağımızı sanıyorum. Her olgu insanın kendi içinde beslediğiyle yönleniyor aslında. ‘Bizim ilk başta kendimiz olmaya ihtiyacımız var’ bu kadar net aslında. İnceleme çok içten ve detaylıydı gerçekten. Kendi adıma bu kitap için güzel bir ön ayak oldu diyebilirim, teşekkür ederim 😌☺️🌺
Yasemin Tekeli okurunun profil resmi
Rica ederim ☺️ İyi okumalar diliyorum 📚
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.