“Türk köyünün çıplak gerçeğini bu derece keskin, gölgesiz; süslü ve özentili cümlelerden uzak, fakat yine de içli bir üslupla önümüze seren bir başka yapıt okuduğumu hatırlamıyorum.” diyor, Nadir Nadi; Bizim Köy kitabı için.
Bizim Köy kitabı için o kadar güzel bir tanımlama ki bu cümle. Ben de bir köyü, halkını, köylünün yaşam şeklini bu kadar net ve doğru anlatan başka bir kitap okumamıştım.
Kendini, doğru olanı öğretmeye ve cehaleti eğitmeye adamış, İç Anadolu’da yaşayan, idealist bir köy öğretmenin kaleminden okuyoruz bu kitabı. Elbette yazarımıza doğruculuğunun bedelini hapis cezası vererek ödetmeye çalışıyorlar. Sanki fikirleri tutsak edebilirlermiş gibi!
Yazarın anlatım dilindeki samimiyet insanın okurken içini ısıtıyor. Mizahi ve yöresel dili sayesinde okurken yazılanlar ne olursa olsun tebessümle okuyorsunuz.
Türkiye’de 1940’lı yıllarda Anadolu’daki hayatı bilmek için okumalı. Mesela köyde koca bir kış nasıl geçer? Ankara’dan ilerisindeki Türkiye’de köy yaşamı hakkında bilgisi olmayanlar mutlaka okumalı.
Teşekkürler Mamıdefendi