Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çin toplumunda ciddi bir etkisi olan Konfüçyüsçü öğretilere göre erkekler saygı görmeli; kadınlarsa hor görülmeliydi. Dahası, kadınların hiçbir· ekonomik ya da siyasi hakkı yoktu ve en varlıklı ailelerden gelen bir avuç kişinin haricinde, kadınlar hiçbir şekilde eğitim görmüyorlardı. Kadın, toplumsal yaşamın her alanında eşine , babasına, kardeşlerine ve kayınlarına tabi idi. Son derece vahşi bir gelenek olan "ayakların bağlanması," kadınları erkeklere iktisadi açıdan bağımlı kılan uygulamalardan yalnızca birisiydi. Genç kızların zorla evlendirilmeleri, kadına yönelik aile içi şiddet ve toprak ağalarının köylü kadınlara tecavüzü alışıldık olaylardı. Eski bir Çin atasözü kadınlara verilen değeri çok açık şekilde yansıtıyor: "Evlenilen kadın, satın alınan bir at gibidir. İster binersin, ister kırbaçlarsın." Özetle, köylü kadınlar, kölelerin köleleriydi. Artık, kadını aşağı gören eski fikirlere karşı sosyalist eşitlik ilkeleri yükseltiliyordu. Bir kadın şöyle anımsıyor geçmişteki durumu: "Sanki sadece ayaklarımız değil, zihinlerimiz de bağlıydı"
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.