Bugün bütün müessirlerin yetişmekte olan gençleri nefsânî temâyülleri tatmin etmek istikametine sevkettiği cemiyetiınizde müslüman ana-babalar, çocuklarının İslâmî edeb dışında bir mecraya sevkedilmelerinden korktukları için onları âdetâ kafeste beslenen bir kuş gibi aşırı bir ihtimamla kucaklamaktadırlar. Bu tavır gençlerimizin çoğunun edeble eziklik arasındaki ince çizgiyi kavramalarına mânî olmakta ve bir iş yapıp başarıya ulaşmak için muhtaç oldukları nefs emniyetini (güven duygusunu) köreltmektedir. Edebli olmanın bir ezikliğe müncer olmaması, serbestliğin ise edebsizlik ve küstahlık hadlerine varmaması için terbiyede hassas bir ölçüyü muhafaza etmek mecburiyeti vardır. Bunu yapamayan bazı ana-babalar ve hatta cemaatler terbiye ve yönlendirilmesiyle mükellef bulundukları gençleri ya isyan ettirmekte veyahud da onların ezilip kabuklarına çekilmelerini îcâb ettirmektedir ki, bunun da cephemize yüklediği bedel, acziyet suretinde pek pahalıya mâl olmaktadır.