_
Yaşlanmayı asla olgunlaşmakla, bilgeleşmekle koşut algılamamalıyız, bu bize yanlış belletiliyor, sistemin bir teselli yanılsaması bu, bu hatta büyük bir palavra, bir aldanış.
_
_
Yaşlanmak boyun eğiştir, kabulleniştir, katılaşmaktır, korkmaktır, yok olma evhamıdır, güvenlik telaşıdır, ölesiye güvence hırsıdır ve hayatın her yaşında insan ruhuna çökebilir, onu gencecik yaşında bile ihtiyarlatabilir, dayatılan karşısında belini bükebilir. Oysa genç enerji, hayatı değiştirmeye, özgürlük alanını genişletmeye, ölüme kafa tutmaya çok daha fazla gönüllüdür ve yine hayatın her yaşında insanı hafif ve diri tutabilir.
_
_
...kendi adıma ne yalan söyleyeyim, gıptayla şapka çıkarıyorum, kimde, ne zaman, ne süreyle konaklayacağı belli olmayan o benzersiz, o ışıl ışıl ‘gençlik’ enerjisi karşısında, hayranlıkla şapka çıkartıyorum, yaşlanmanın bir kemale erme süreci olduğu safsatasına inat.
Zira gençlik, aydınlığını çocukluğun ışığından alır, eminim bundan.
_