“Bir cemiyette mârûfu (iyiliği, doğruluğu) emreden, münkerden (kötülükten, çirkinlikten) meneden kimseler olmazsa, çirkin işler zamanla alışkanlık hâline gelir ve hayatta normal karşılanmaya başlar. Mânî olunmayan kötülük, bir müddet sonra istense de mânî olunamaz hâle gelir. Hakla bâtıl birbirine karışarak hakîkat ortadan kalkar ve insanlar Allah’ı unuturlar. Bunun neticesi de o cemiyetin tamamen helâk olmasıdır. Bu fecî âkıbetten kurtulmak için tebliğ faâliyetine ehemmiyet vermek zarûrîdir.”
Sayfa 163 - Erkam Yayınları