“Yaşayıp yaşatmak sûretiyle Allah’ın dînine yardım edeceğiz, hizmet edeceğiz. Böyle olduğumuz takdirde Rabbimiz de bizlere yardım edeceğini, ayaklarımızı sırât-ı müstakîm üzere sabit kılacağını vaad ediyor.”
“Kurtar beni ey İslam! Sana imanımı artır. Yokluğun beni yok ediyor. Gel de kuru yüreğim yeşersin. Senden olmayan çıksın yüreğimden. Sen dolsun içerim, sen olsun her yanım. Yağmur gibi yağ ruhuma. Islansın her zerrem. Titresin arş.”
Mevlânâ Hazretleri ne güzel buyurur;
“Senin iç dünyan bir misafirhâne gibidir. Sevinçler de kederler de gelip geçicidir. Ne sevinçlere aldan, ne de gamları dert edin! Gamlar sevincine mâni olursa üzülme! Çünkü gamlar, -sabredersen- senin için sevinç ve neşe hazırlamaktadır.”
“Çünkü İslam’da; “Def’ -i mefâsid, cekb-i menâfîden evlâdır.” prensibi geçerlidir. Yani güzel ahlâka ermek için önce kötü ve çirkin hâllerin tahliye edilmesi gerekir.”