Gönderi

1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar, nasılsınız? Ben uzun zamandır, çok merak ettiğim kitabın ilk cildini okumuş olmanın keyfini yaşıyorum. Bir kitabı okumanın özellikle deli gibi merak edip, okuduktan sonra da iyi ki okumuşum dedirten kitapsa... İkinci cildini biraz ara verip tekrar okuamaya başlayacağım için kısa bir yorum bırakmak istedim detaylı yorum ikinci cildin sonunda yazacağım. Kısaca bahsetmek gerekirse; kitabımız bizi 1800'lü yıllarındaki Fransa'nın Kral ve Napoleon arasındaki başa geçişlerin karmaşında yaşanan hikayeye konuk ediyor. Denizci Edmond Dantes, seferinden döndükten sonra kollarına atıldığı iki insan vardır; biri babası diğeri sevdiği kadın olan Mercedes'dir. Edmond işinde dürüst, çalışkan kişi olmasıyla patronundan aldığı terfiyle, sevdiği kadınla evlenme hazırlıklarıyla mutluluk sarhoşu olur. Hayat Edmond ve sevdikleriyle toz pembe giderken, içindeki şüphe bu denli mutluluğu hiç acımadan kavuşmasını garipser. Ki bu gerçek olur hiçbir mutluluk acısız olmaz! Acımasız bir iftira atılmasıyla Edmond kendini en mutlu olduğu gün, savcı karşısında ardından zindanda bulur. Ona iftira atanlar, buna göz yumanlar! Birileri Edmond'un işine, diğeri sevgisine göz koymuştur Bi diğerleri ise onun masum olmasına bilmesine rağmen kendi çıkarları uğruna sesini çıkarmaz. Edmond uzun bir süre zindanda kalır, o yıllar arasında hapishanede deli rahip denilen kişiyle tanışmasıyla yeni bir dönem başlar. Ona kendisine yapılanların gerçek yüzünü gösterir ve ne biliyorsa hayata dair anlatır. Adeta onu bilgisiyle baştan yaratır. En sonunda ise Edmond'un küllerinden bambaşka biri olarak doğmasına vesile olacak şeyi bırakır. Ki bunu herkese söylemesine rağmen deli dedikleri şey Edmond'un yeniden doğuşu olacaktır. | Bir insanın mutluluğunu çekmeyip iftira atmak çok basit. O insanın hayatını kökden deli olma raddesine getiren şey diğerleri için basit ne acı! Ardından masum olanı zindana kitlemek sadece kendi menfaatin, konumun sarılmasın diye! Danglars, Fernand, savcı yardımcısı Villeford sizi asla unutmayacağım. Bu şekilde o dönemde geçen siyasi olayların insan yaşamına nasıl yön verdiğini de okuyoruz. Kralcı ve Napoleon'cu olmak kime göre suç, tabii ki lidere ve çıkara göre. Ah Edmond üzümlü kekim! Monte Cristo Kontu, zamanında kendisine büyük acılar çektiren kişilerle ilgili detaylı araştırmalar yapar. Çok sabırlı birisidir, yıllar da sürse hedefine ulaşmak için ilmek ilmek örer her bir hamlesini. Zamanı geldiğinde Paris'te hem herkesi büyüleyecek hem de şüpheye düşürecek şekilde boy gösterir. Sahip olduğu serveti baş döndürücü, tavırları ilgi çekici ve eski bir tanıdığı hatırlatır... Kont, sadece kendisine değil başkalarına da acımasız davranan has kötü insanlara yaşaması gereken hayatı, kaderi yaşatır! Biri çok sevdiklerini kaybeder, silahına sarılır çünkü kimsesi yoktur. Biri delirir... Biri aç kalır yaşattığını yaşar! Servet, ün, unvan için masumların ayakları altına aldılar ama adalette zaman aşımı yoktur! Bu kitabı her yönüyle çok çok sevdim! Ama en çok hani kitap veya dizilerde kötüler bir türlü arzu edilen sonuna ulaşamaz hem şöyle olsaydı derim ama bu kitapta o yok! Hepsi hak ettiğini buluyor. Bir insanın iki farklı yaşam öyküsünü okuduğum bu kitabı tekrar tekrar açıp okumak isteyeceğim. Klasik kitaplara başlamak isteyenlere tavsiye ederim asla okumak için geç kalmayın. Mutlaka bizim sevgili kontumuz işe tanışın. İyilerin ve kötülerin hak ettiği sonu okuyun.
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202026,2bin okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.