Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Atatürk’ün cenaze töreni gibi bir olay daha önce hiç görülmemişti. Üzüntüyle gurur yan yana yaşanıyordu. On yedi ülke özel temsilcisini gönderirken, dokuz ülkeden de korteje katılması için askeri birlikler gelmişti. İngiltere’yi Gelibolu Savaşı’nda adı duyulan Feldmareşel Lord Birdwood, Fransa’yı (kızına Atatürk’ün özel ilgi göstermiş olduğu) İçişleri Bakanı Albert Sarruat, Nazi Almanyası’nı ise Baron von Neurath temsil ediyordu. İngiliz denizcileri 1922 yılında son padişahın kaçarken bindiği HMS Malaya gemisiyle gelmişlerdi. 1936 yılında Kral V. George’un cenazesinde İnönü Türkiye’yi temsil etmişti. Şimdi de İngiltere, dünyanın diğer ülkeleriyle birlikte Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanına saygısını gösteriyordu. Atatürk’ün, ülkesini tamamen bağımsız, uygar ülkeler topluluğunda saygın bir üye yapma amacı gerçekleşmişti. Ya Türk halkı? Önce Dolmabahçe Sarayı’na gelen sonra da korteje eşlik eden kalabalık olağanüstüydü. Çoğu ağlıyordu. İnönü cenaze töreninde yaptığı konuşmada halkın ruh halini yakaladı. Konuşmasını “Eşsiz kahraman Atatürk; vatan sana minnettardır” sözleriyle bitirdi. Atatürk’ün Türklerin ulusal kahramanı olduğundan kimsenin kuşkusu yoktu. Onun rejimini beğenmeyenler bile ülke topraklarından yabancı işgalcileri kovan bir “Halâskâr Gazi” olduğunu kabul ediyorlardı. Yanıtlanması gereken tek soru, onun vizyonunu paylaşan ve reformlarını destekleyenlerin kaç kişi olduğuydu. İngiltere büyükelçisi Sir Percy Loraine, “Onun için gereken yas tutuluyor. Cenaze töreninde sıradan insanların samimi üzüntüsü kolayca anlaşılıyordu,” raporunu verdi.
Sayfa 601 - Remzi kitabeviKitabı okudu
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.