Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Cömertçe...
Ahmet bu dönemde, babası Başbakan olduktan sonra Türkiye’ye genel müdür olarak getireceği prens arkadaşlarıyla yakınlığını sürdürüyor. Bunlardan biri de, çifte pasaportlu Cengiz İsrafil… Bu şahıs Amerika’da yaşıyor ve doğru dürüst Türkçe bile bilmiyor. Hem Amerikan pasaportu var, hem de Türk… Amerikan uyruğuna geçerken, o ülkenin yasaları doğrultusunda yemin etmiş… Amerika’dan başka hiçbir ülkenin çıkarlarına hizmet etmeyecek. Turgut Başbakan oluyor ve Cengiz İsrafil adlı bu değerli vatan evladını “Özelleştirme” işinin başına getiriyor. Tavsiye eden, oğlu Ahmet… Cengiz Türkiye’ye Morgan Trust Bankası’ndan geliyor. O bankanın en üst düzeydeki ikinci adamı, Turgut’un taa 1960’iı yıllardan beri çok yakın dostu olan Rodney Wagner… Bizim Ahmet’in Rodney amcası… Herhalde bir rastlantı sonucu olsa gerek, özelleştirme raporunu Turgut büyük paralar karşılığında Rodney VVagner’in Morgan Trust Bankası‘na yaptırıyor. Bu banka, ömrü boyunca böyle bir rapor hazırlamamış. Bu işi ilk kez bizim üzerimizde deniyor… Ve Türkiye’de bu işin başına bu bankada çalışan Cengiz getiriliyor. Bu Cengiz’le 1987 yılında bir röportaj yaptım. Bu konuşma Hürriyet’te aynen yayınlandı… Adam her şeyin özelleştirilmesi gerektiğini savunuyordu. Kendisine sordum : — Peki devlette ne kalabilir bu durumda? Büyük deha Cengiz, cevabını derhal patlattı : — Ordu devlette kalabilir! Ben de bunu aynen yazdım. Bizim Amerikan pasaportlu Cengiz’i ertesi gün Genelkurmay’a çağırıp bir miktar fırça atmışlar. Ne bilsin garibim Cengiz?.. Herhalde burasını Afrika falan zannetti… Çünkü “Ordu devlette kalabilir” gibi inciler yumurtlamak, her babayiğidin harcı değil… Sonra Cengiz herhalde korktu ki, bana söylediği bu sözleri inkar etmeye kalkıştı. Ben de teyp bandını burnuna dayayıverdim ve ondan sonra susmak zorunda kaldı.
Sayfa 128Kitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.