Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fıkhın amele tahsis edilirken kaybettiği deruni boyutu şu şekilde ifade eder; "Halbukı ilk asırda fıkıh kavramı, ahiret yolunu bilmek, nefsin afetlerinin inceliklerini ve amelleri ifsat eden şeyleri bilmek, dünyanın değersizliğini kavrama kuvveti, ahiret nimetlerine son derece muttali olmak ve Allah korkusunun kalbi kaplaması anlamlarında kullanılmaktaydı. Allah Teâlâ'nın şu sözü sana bunu ispatlar: "Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grup dinde (dini ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar." Burada kendisiyle uyarı ve korkutma yapılacak şey işte bu fıkıhtır. Yoksa talak, ıtâk, liân ve selem konularının tariflerini bilmek değildir. Ki zaten bunlarla uyarı (inzâr) ve korkutma olmaz. Aksine devamlı bunlarla iştigal, günümüzde müşahede ettiğimiz gibi, kalbe kasvet verir ve ondan Allah korkusunu (haşyet) çıkarır.” Gazzali
Sayfa 112Kitabı okudu
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.