Gönderi

Semtimi bu kadar boş görmeye hiç alışmadım, çocukluk arkadaşım bile zorunlu olarak başka bir yere yerleşti. Söyleyeceğim çok şey var ama ne dinleyecek ne anlayacak kimse var. Hayallerim, planlarım, dertlerim hepsi yarım kaldı gibi. Bir şeyler yapmaya bile utanıyorum. Elimden gelen tek şey evde oturup maddi destekte bulunmak, sağa sola yardım haberi yetiştirmek. Yetmezmiş gibi bugün doğum günümmüş. İnanır mısınız öyle olduğunu bile gelen bildirimle öğrendim, zaman kavramım o gün yok oldu. Sorsan son 5-6 günde ne yaptığımı anlatamam bile, neyle uğraşıyordum ne yapıyordum; hiçbir şey yok aklımda. Birkaç haftaya okul başlayacak, herkes eski rutinine geri dönecek, yaşanılanlar bir filmmiş gibi unutulacak. Belki ben bile bu yazdığım satırları hatırlamayacağım. Fakat yitip giden canların hesabını ne olursa olsun sormalıyız; 2 sokak ötemde vefat edenleri, karşı caddemde bina altında kalanları, şehrimin merkezinde kolonu kesilen binadan çıkamayanları, komşu illerimizde sesini duyuramayanları... Daha önce depremler yaşadım, üzerime uzun namlulu silahlar tutuldu, çocuk yaşta polis amcalardan hiç yere dayak bile yedim, balkonumda biber gazı da patladı, yanımdan yorgun mermiler de sekti, tuttuğum tek takımın kaptanı bile öldü, tanrıçam dediğim kişi tarafından önemsenmedim, asla dayı olamayacağımı öğrendim, ailemden aylarca hatta bazen yıllarca uzak kaldım ama hiçbiri bu son olay kadar etkilemedi beni veya bizleri. Evet sağım, evet çekirdek ailemden kimse zarar görmedi, binamız için hasarsız raporu çıktı ama olmuyor. Behzat'ın mezar başında yaptığı konuşma gibi; çok şeyi değiştirmeye çalıştım ama beceremedim, benim yerin altındakiler ile tek farkım nefes alışım... Çok yorgunum; her şeyi baştan yaratabilecek kadar hırslı, hiçbir şeye başlayamayacak kadar takatsiz. Umarım bu ülkede bir şeyleri en azından gelecek nesiller için değiştirebiliriz. (U)mutlu günlere, sevgilerimle.
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.