Yazar kitabın hacmi düşünüldüğünde oldukça cüretkar bir başlık seçmiş "Japonya Tarihi". Ama bu başlığı bir şekilde okunduğundan daha farklı anlamak lazım. Japonya Tarihi Özeti ya da Japonya Tarihi Mini Derlemesi gibi anlamak daha evla olacaktır. Yazarın bir akademisyen olması kitapta kendini oldukça hissettiriyor. Belli gerçeklerin objektif ve olabildiğince neden-sonuç ilişkisi içinde incelenmeye çalışıldığı aşikardır. Bu durum kitabın hacminin de görece kısa olmasından dolayı şu etkiye yol açıyor. Yoğunlaştırılmış bir bilgi deposu. Dolayısıyla okunan şeylerin akılda kalması pek mümkün olmaya biliyor ( ya da bu hassas dönemin etkisi altında okuyucu da gereken özeni gösterememiş olabilir akılda tutmak için okuduklarını). Kitabın başlangıcında çok fazla mikro örneklem üzerinden değerlendirmeler okuyacığımı düşünerek başlamama rağmen bunları hiç görmemiş olmak bir nebze de canımı sıktı. Hatırlatıcılar: Amaterasu, mitolojik güneş tanrısı ile başlayan Japon tarihi. Küskünlüğünden bir mağaraya kendini kapatır da; insanlar onu kandırıp mağaranın dışına çıkarırlar. Şinto köklenişi: Dağ, nehir ve ya kaya bir ruha yani kami' ye sahiptir ve bu ruhlar şamanlar vasıtasıyla yatıştırılır, kontrol edilir. Şintoizm ve Budizm'in (ana kıta dini) harmanlanıp Japonya'da yayılması. Yeni din Ryobu ( iki yüzlü) Şinto Japonya'nın ilk anayasasında ilk uyarı'nın uyum olması. Genji masalı ilk romandır; mümkünse alıp okuyayım. 1500 lü yıllarda ilk Avrupalıların kıtaya gelmesi ve entegrasyonun başlaması. 1800 lerin başlarına kadar muhafazakar bir toplum; Batı'ya görece kapalı. Haremlik- selamlık hususlarında oldukça titizler. Hatta şu an bulunduğum topluluk içinde bunun yansımalarını da hissedebiliyorum. 1872 de kızlar ve erkekler için ilkokul zorunluluğu getirilmiş, dünya da bu konuda başı çekiyorlar. Altına tonlarca kitap yazılacak şu cümleyi de alıntılamak lazım. "Çoğu Batılı hükümetlerin Hrıstiyanlığı kullanma biçimini model alan bu programların etkisi Meiji döneminden sonra da devam edecekti" Şinto'nun devlet dini haline dönüşmesi üzerine 1900 lü yıllarında başında uzak doğu kıtasının sömürgeci devleti Japonya.Hatta Kore'ye götürülen "iyi şartlar" dahi söz konusu Bu durum kamuoyunun yaklaşımına verilen değerin örneklenmesi Japonya'nın ikinci dünya savaşından sonra pasifist olmalarının yazar tarafından yenilginin doğal sonucu olarak değerlendirmesinin haklılığı 1945 sonrası tamamen dünyayla bütünleşmiş Japonya. Hatta bazı konularda dünyayı peşinden sürükleme kabiliyetine sahip muktedir ülke.

Japonya TarihiJames L. Huffman · İnkılap Kitabevi · 202017 okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Birkan Girgin