Yeri yağmur değil, çekmece olan mektuplar ağlamaktan sırılsıklam olmuşa benziyordu. Bu durumda yanarlar mıydı ki? Öngörüleceği üzere, açılmamış mektuplar ateşin dokunduğu yerde yanar sadece, ve sonra dururlar işte orada, kenarları kahverengi olmuş kağıt olarak, en iyi ihtimalde tüten ve kül olmak için bükülen, ve Philemon çömelip üflemesi gerekecek, dizleri üzerinde bir kaç kömürleşmemiş kelime kapmak için, onu alakadar etmeyen, bir cümlenin parçaları, dalga geçer boyutta birşey ifade etmeyen, ki (ondan dolayı adam) külleri de deşifre etsin, kelimeler ki, onların manasını çözemediği için beyninde devam yanarak kazınacaklar.
Gerçek anlamda okumadığı için pişman olacak, ve okusa yine pişman olacak.