Sanat, kültür, ilim yuvası güzel Endülüs. Evirip çevirip ne hale getirdiler Endülüs'ü. Kitap Beni Ahmer devleti'nin -Nasri'ler- son Emiri Ebu Abdullah es-sağir dönemini anlatıyor biliyoruz ki o dönemde elimizde kalan tek yer Gırnata bugün ki adıyla Granada şehri. Ebu Abdullah şehri teslim etmeye niyetli lakin komutan Musa b. Ebu'l Gazan bu niyete olumlu bakmıyor ve savaşılması gerektiğini söylüyor. Merakla gidip araştırmaya başladım Musa'yı ulaştığım sonuç hayal kırıklığı çünkü böyle üstün bir komutan internette sadece bir yerde vardı, tatmin olmadım bu yüzden elimde bulunan ansiklopediden uzun uzadıya yararlandım, maalesef yine bulamadım. Çoğumuzun ve açıkçası benim de bu kitapta adını duyduğum Musa b. ebu’l gazan’ın şahsiyeti osmanlı münevverlerine derinden tesir etmiş, Muallim Naci onun hakkında “musa b. eb’ul gazan yahud hamiyyet” diye manzum bir eser yazmıştır. kırım mütefekkirlerinden gaspıralı ismail bey de “ darürrahat müslümanları” adlı ütopik eserinde musa b. ebu’l gazan’a yer vermiştir. Gerçekten Musa b. Ebu'l Gazan'da bir Tarık b. Ziyad cesareti vardı. Mükemmel bir komutan ve bu uğurda korkusuzca tek başına savaşarak şehit olmuştur. Ne güzel ve ne cesaretli insanlara tanıklık etmiş tarih. Dönelim karşı tarafta bulunan barbarlara. Araplar 711 yılında İspanya'yı ele geçirince çoğu hristiyanlar bölgenin kuzeyine kaçıyor ve orada küçük küçük devletler kuruyor. Aragon ve Kastilya bu devletlerden sadece ikisidir. Aragonlu Ferdinand ile Kastilyalı pasaklı Isabella evleniyor. Neden pasaklı diye sorarsanız elbiseleri o denli pis olurmuş ki literatüre Isabella sarısı diye bir renk girmiştir ve hayatı boyunca müslümanlara benzememek için sadece iki defa banyo yaptığı söylenir. Artık varın siz düşünün pasaklılığını :)) Neyse pasaklı Isabella ile Ferdinand evlenince müslümanlara adeta kan kusturuyorlar. Hepimizin bildiği o engizisyon mahkemeleri bu dönemde yapılmıştır. Gırnata düşünce Ferdinand beş yüz bin eseri meydanda yaktırmıştır. İlim düşmanlığı denilince akla bir bunlar gelmeli bir de Hülagu Han gelmeli. Ve bir kez daha anlamamız ve beynimize zorla sokmamız gereken ders; düşmana hiç bir zaman güvenmemek! Güvenin bedeli çok ağır oluyor, bizzat Gırnata Müslümanları bedeli en ağır şekilde ödemek zorunda kaldılar. Ne acı ki, Kuran okumak yasak, namaz kılmak yasak eğer ki yaparsan diri diri yakılıyorsun. Papazlar müslüman genç kızlarını zorla götürüyor, Çocuklar kiliseye gitmek zorunda, müslümanlıktan dönmek ve vaftiz edilmek gerekiyor. Ne iğrenç bir çağ ne iğrenç bir düşman. Geçmişten çıkarmamız gereken çok ders var. Allah hepimize bir Musa b. Ebu'l Gazan cesareti versin! Burada yazdığım ve kitapta olmayan bazı akademik bilgileri ansiklopediden aldım. Çünkü kitap akademik kitaptan öte roman tarzıydı. Bir kez daha anladım ki akademik kitaplar tercih etmeliyim. Beni pek bir tatmin edemedi. Bilgiden çok olay örgüsü seven, islam tarihine ilgisi olanlar için önerebilirim.

Son KaleHilal Taş · Eşik Yayınları · 201922 okunma

·

124 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Beyza nur