Derinden etkilendiğim, ince ince sızlatan bir kitap. Tamamlanamayan bir baba oğul ilişkisi. Oğlundan ‘tam bir erkek’ gibi davranmasını isteyen,Duygularını tam gösteremeyen, yer yer gözleri dolsa bile bunu saklayan bir baba ve babasının her hareketimi ezbere bilen ve kendi içinde hep, babasını sevip sevmediğini sorgulayan eksik bir oğul.‘ Baba diyordum, baksana, baksana, resmen savaş veriyordum bak diye ama sen bakmıyordun… Kitapta geçen baba karakterini, oğlunun ağzından dinliyoruz. Zor bir hayatı olmuş babanın. Ayyaş ve anneyi döven bir babası varmış. Ve o zamanlar söz vermiş kendine, ben böyle olmayacağım çocuklarımı dövmeyeceğim diye. Öyle de olmuş fakat bi şeyler hep eksik kalmış. Oğlundan yer yer utanan bir baba var kitapta. Oğlunun Kız gibi davrandığını düşündüğü ve onu yer yer görmezden gelen bir baba. Aynı zamanda üvey kardeşleri var ana karakterimizin, annesinin ilk eşinden olan çocuklar. Bir abisi var ve zorbalık yapan bir abi. Kitapta geçen ve en etkilendiğim olaylardan biri de karakterin abi ve babayı karşı karşıya getirmesi. Olay annenin babana söyleme deyip de ana karakterimizin babasına söylemesi ile ortaya çıkıyor. Gizliden oğula para veren bir anne ve bunu duyunca deliye dönen bir baba. Sonra kavga başlıyor ve zorba abi babaya saldırıyor ama baba vurmuyor. Karakterimiz gözlerini kapatıyor ama bi yandan görüyor yere damlayan kan lekelerini, ve diyor ki ‘ seni öldürecek kişi olmayı başaramamıştım..’ Kitabın başı, oğulun yıllar sonra babasını ziyareti ile başlıyor. Ve sonra geçmişe dönüp tek tek anlatıyor oğul anılarını. Baba ziyarete gittiğinde çok hasta ve bu hastalığının nedenin, geçmişte fabrikada çalışırken üzerine düşen ağırlık yüzünden olduğunu ilerleyen sayfalarda detaylandırıyor oğul. Ve o sırada devlet başkanları tarafından yapılan sömürüler nedeni ile de babanın belinin iyice ezildiğini mecazi bir dille anlatıyor. Kitabın sonu ise yıllar sonra oğulun babayı ziyaretinin küçük bir detayı ile bitiyor. ‘ başka biri oldun. konuştuk seninle uzun uzun. Çocukken tanıdığım adamı şikayet ettim sana ve sende beni dinledin. Ömrün boyunca Fransa’nın en büyük sorununun eşcinseller olduğunu söyleyen sen, şimdi Fransa’daki ırkcılıgı eleştiriyorsun ve benden sevdiğim adamdan bahsetmemi istiyorsun. Çıkan kitaplarımı alıyorsun ve insanlara hediye ediyorsun. Ama bedenine yaptığın şeyler yüzünden, şimdi olduğun insanı keşfetme şansına asla sahip olamayacaksın, diyor oğul.

Babamı Kim ÖldürdüÉdouard Louis · Can Yayınları · 20201,400 okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ceren büyükdoğan