Necip fazıl kısakürek ve kurtuluş savaşı hainleri:
öncelikle bu hainleri sizlere tanıtmak isterim, sarıyana çetesi, acıyaband ve bakatoğlu çeteleri.
bu çeteler gürcüler tarafından kurulmuş ve rize bölgesindeki türk halkını katletmiş, ve bunla da kalmayıp bir çok türk insanını da kendi yanlarına dini kullanarak çekmişlerdir.
islam gürcistan'ı adında bir gazete çıkaran bu çeteler gazetelerinde insanlara türkçe değil arapça konuşmalarını ve aynı zamanda da tbmm'ye itaat etmemeleri gerektiğini söylüyorlardı. gündüz imam gece papaz olan şeyhler tarafından yürütülen çalışmalar kısmen başarıya ulaşmış olacak ki bu çeteler savaş zamanı geldiğinde düşmana değil kendi milletine kurşun sıkmıştır. peki bu çeteler nasıl mı yok edildi? tabii ki cesur ve son çare diyip düşmana karşı birlik olan kuva-ı milliye birlikleri tarafından.
şimdi "son devrin din mazlumları" adında necip fazıl kısakürek'in yazdığı kitapda bu çetelerden nasıl bash ettiğini görelim.
"ankara telaşta, tbmm telaşta, bir zamanların kahraman hamidiye zırhlısı rize önlerinde top yağdırıyor. din düşmanları ne kadar telaş içinde olduklarını gösteriyor" gibi cümlelerle bu zalimleri savunuyordu.
kendisi aynı zamanda ingilizlerle işbirliği yapan ve bağımsız bir kürdistan kurmak için isyan eden ve bunun için de dini kullanan şeyh said'i de din mazlumu olarak kitabında övüyordu. ona göre şeyh said dini kurtarmaya çalışıyormuş peki madem öyle şeyh said'in oğlu isyan sonrası neden ingilizlerce ingiltere'ye kaçırılıyordu?
ayrıca the daily mail gazetesine "ingilizlere karşı dedem apdülmecid'in kırım savaşı'ndan beri olan sevgisini taşıyorum onlarla çok güzel ilişkiler kuracağım" gibi sözleri savaşın kaybedildiği günlerde söyleyen ve tahtıntan başka hiç birşeyi düşünmeyen ingilizlerle gizli antlaşmalar yapan bir hain olan vahdettin'i de din mazlumu olarak gösteriyordu.