Zar zor birkaç metre ilerlemişti ki yeniden sinsi bir korku sardı içini, belki yanılıyordu, belki de önünde, karanlığın içinde görünmeyen bir ejderha ağzını açmış onu bekliyordu. Ya da bir hayalet elini uzatmıştı, onu ölülerin korkunç dünyasına götürmek istiyordu, ölülerin ölmesinin sonu gelmiyordu, çünkü onları her zaman yaşama döndüren birileri çıkıyordu. Sonra, uzayıp giden, mütevekkil bir hüzün içinde, bulunduğu yerin bir erzak deposu değil, bir garaj olduğunu düşündü, hatta benzin kokusu duyar gibi oldu insan aklı kendi yarattığı canavarlara teslim olursa bu kadar yanılabilirdi.