Tam 15 yıldır yeryüzü yaşamını dikkatle incelemekteyim.
Yeryüzünü, insanları görüp tanıdığımı söyleyemem, ancak sizin yazdığınız kitaplarda kokulu şarapların en iyilerini içtim, şarkılar söyledim, ormanlarda geyik, yaban domuzu avladım, en güzel kadınları sevdim. Dahi ozanlarınızın yarattığı, bulut gibi uçucu, büyüleyici güzellikteki kadınlar geceleri ziyaretime geldiler, kulağıma nefis masallar fısıldadılar, zevkten başım fırıl fırıl döndü. Bu kitaplarda Elbrus’un, Mont Blanc’ın doruklarına tırmandım; oralardan bakarak güneşin sabahleyin doğuşunu, akşamları göğü, okyanusu, dağ tepelerini kızıl bir parıltıyla aydınlalışını seyrettim. Başımın üzerinde bulutları parçalayarak çakan şimşekleri, yeşil ormanları, tarlaları, ırmakları, gölleri, kentleri gördüm; sirenlerin türküsünü, çobanların kaval çalışını dinledim. Tanrı üzerine benimle söyleşmeye gelen güzel meleklerin kanatlarına dokundum. Sizin kitaplarınızda dipsiz uçurumlardan baş aşağı atladım, mucizeler yarattım, vurdum-kırdım, kentleri ateşe verdim, yeni dinler icat ettim, koca koca krallıklar fethettim...
Kitaplarınız bana bilgelik aşıladı. İnsanların yorulmaz beyninin çağlar boyunca yarattığı şeylerin hepsini beynimin içinde küçük bir yumağa sığdırdım. Hepinizden daha akıllı olduğumu biliyorum.
Bütün kitaplarınızdan, bütün dünya nimetlerinden, bilgeliğinizden nefret ediyorum. Yeryüzünde her şey boştur, geçicidir, serap gibi aldatıcıdır. İstediğiniz kadar gururlu, bilge, güzel olun, gene de ölüm sizleri yeraltı sıçanlarıyla birlikte yer yüzünden silecek. Gelecek kuşaklarınız, tarihiniz, dahilerinizin ölümsüzlüğü ya donup kalacak ya da yer yuvarlağıyla birlikte yanıp kül olacak. Hepiniz çıldırmışsınız, gitmeniz gereken yoldan gitmiyorsunuz. Yalanı gerçek, çirkinliği güzellik sanıyorsunuz. Birtakım durumlar sonunda elma, portakal ağaçlarında meyve yerine kurbağalar, kertenkeleler yetişseydi ya da güller terlemiş at kokusu vermeye başlasaydı hepiniz şaşkınlıktan donar kalırdınız, öyle değil mi! işte ben de yeri göğe değişen sizlerin işine şaşıyorum. Artık anlamak istemiyorum sizleri.
Sayfa 262 - Cem Yayınevi.