Gönderi

“..Gertrude de saygın ve mutlu bir rahibe olabilirdi. Ne var ki, tersine kızcağız bu boyunduruk altında çırpınıyor ve çırpındıkça da onun ağırlığını ve sarsıntısını daha şiddetli duyumsuyordu. Yitirdiği özgürlüğüne karşılık bir ıstırap, içinde bulunduğu duruma karşı sonsuz bir nefret ve artık doyuramayacağı arzularının arkasında yorucu bir başıboşluk görüyordu. İşte, gönlünü kaplayan başlıca sıkıntılar bunlardı. Acı geçmişini gözden geçiriyor; belleğinde orada bulunmasına neden olan tüm gerçekleri bir araya topluyor; eliyle yaptığı bir şeyi, düşüncesiyle binlerce kez boşu boşuna yıkıp dağıtıyordu. Kendisini korkaklıkla, ötekilerini zorbalık ve hainlikle suçluyor, içi içini yiyordu. Kendi güzelliğine tapıyor ve ona ağlıyordu. Bir gençliğin ağır ağır çürüyüp harap olmasına isyan ediyordu. Bazı anlarda herhangi bir kadının, durumu ne olursa olsun; ne ölçüde ve ne biçimde olursa olsun, dünya nimetlerinden yararlanmasını kıskanıyordu.”
Sayfa 204Kitabı okudu
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.